Yerinde duramayan bir ekiple, hayaller eksik olmuyor…

“Birlikten Kuvvet Doğar” felsefesiyle paylaşımlı ofis trendine yeni bir soluk getiren Kolektif House’un kurucu ortağı Ahmet Onur’la Kristal Elma öncesinde, kariyerini ve değişen ‘çalışma alanı’ trendlerini konuştuk.

ahmet-onur

Hayatının büyük bölümünü yurt dışında geçirmenin Türkiye’ye döndükten sonra sana ne gibi artıları ve eksileri oldu?

Yaratıcı bir iş yapıyoruz. Ofis konseptini, bir cazibe ve ilham merkezine çevirdik. Yurt dışında devamlı yeni kültür ve değişikliklerle pişmiş olmam, Türkiye’de kural bozan bir iş yapmam için bana kesinlikle daha fazla olanak tanıdı. Bir de dünyayı gezen herkesin bildiği gibi dünya o kadar da büyük ve ulaşılamaz değil. Bunun farkındalığı Türkiye’de attığımız adımları bir gün diğer ülkelerde uygulamak adına harekete geçmemizi sağlıyor.

Daha önce tasarruflu aydınlatma üzerine bir şirket girişimin olmuş. Seni bu yoldan paylaşımlı ofis yoluna iten kıvılcım ne oldu?

Üniversite sonda ilk şirketimi kurup Amerikalı bir şirketin Doğu’dan getirdiği yeni teknoloji aydınlatmalarını Türkiye’de satmaya başlamıştım. Bunu sağlayan güdüm kesinlikle girişimcilik diyebilirim. Kolektif House öncesi tek kurduğum iş aydınlatma üzerine de olmadı. Piyasaya bile süremediğimiz başarısız olmuş bir ortak ödeme sistemi şirketi ve Kuzey Afrika’da üretim yapan ve hala faaliyette olan; elektrik dağıtımında kullanılan beton ürünler üreten bir firmayı da kurup devrettim. 3 seneye sıkıştırdığım bu üç tecrübe benim ikinci okulum oldu ve hem hayata hem de iş hayatına farklı bir bakış açısı kazandırdı. Artık ticari amacı ikinci planda olan, yaratıcı bir etki yaratan ve felsefesi oturmuş bir iş yapma isteğim doğmuştu ve adına Kolektif House dedik.

Çalışma alanı ve düzeni anlayışında son yıllarda yaşanan farklılaşma (paylaşım ekonomisi trendinin de etkisiyle) sizce yeni gereklilikleri/trendleri beraberinde getirebilir mi?

Geçtiğimiz 10 yıl içinde ortak ofisler dahil olmak üzere paylaşım ekonomisinin imkan tanıdığı birçok yeni ürün ve alışkanlık ortaya çıktı. Airbnb ve Uber, bunların en ünlü örnekleri. Daha Türkiye’de bu piyasalar çok gelişmiş değil. Yeni trendlerin gelmesinden evvel, yakın gelecekte bu trendlerin bizim kültürümüze de entegre olmasını izleyeceğimizi düşünüyorum. Dünyada ortak ofis hacmi 3 milyon metre kareye ulaşmışken, Türkiye’de bu rakamlar hala çok düşük.

Yeni çalışma alanları çok daha esnek ve mobil bir çalışma alışkanlığını öne sürüyor. Bu alışkanlık yaygınlaştıkça, mobil çalışmayı kolaylaştıran ürünlerin arttığını göreceğiz.

Ayrıca yeni çalışma alanlarının en güzel yaptığı önemli görevlerden biri de tüm kullanıcıları arasında bir köprü rolü almak ve hakiki paylaşımın yolunu açmak. Bunun da gelişmesi için hem piyasadaki markaların hem de diğer şirketlerin yeni ürün ve sistemler geliştireceğine inanıyoruz.

Kariyeriniz açısından geçmişte “şimdiki aklım olsa yapmazdım” dediğiniz bir şey var mıdır? Taze girişimcilere neler önerirsiniz?

Aslında biz de taze girişimci sayılırız hala 🙂 O yüzden girişimcinin derdinden çok iyi anlarız. İşimizin büyük bir kısmı girişimcilere ofis sağlamak olduğu için onlar tarafından da yapılan hatalı veya doğru hareketleri görebiliyoruz. Yapmazdım dediğim bir şey bulamıyorum, hepsini iyi ki yapmışım. Ama daha iyi veya erkenden yapmayı tercih edeceğim 3 kısa mevzu var:

Her girişimcinin gerçekten kulak vermekten mutlu olacağı, saygı ve sevgi duyduğu, konularında uzman kişileri kendilerine usta/mentor seçmeleri olur. Hızlı gelişen girişimcilik hayatında, çok önemli kararları hızla almamız gerekiyor; buralarda verilecek yapıcı nasihatler hayat kurtarıcı oluyor. Bir de ortak ve yatırımcı seçimi çok kritik. Her ikisi de paradan bağımsız, hem insani hem de stratejik olarak katma değerlerine göre seçilmeli. Aynısı ekip için de geçerli. Mümkünse ekibinizle masaya oturduğunuzda en aptal kişi siz olun 🙂 ve ekibinizi öncelikle istek ve tutkuya göre seçin. İsteği düşük bir kişi ne kadar kabiliyetli olursa olsun, faydasını alamazsınız.

Kolektif House ve kariyeriniz için yakın dönemde hedefleriniz neler?

Yerinde duramayan bir ekiple çalışınca, hayaller ve hedefler de hiç eksik olmuyor. Online blog’umuz KoMag, YouTube kanalımız KoTV, yakında lanse edeceğimiz mobil uygulamamız, KolektifUp olarak start-uplara özel hızlandırıcı hizmetler ve Kolektiflilere sunduğumuz ek hizmetler derken gündemimiz epey dolu. Ruhumuzu kaybetmediğimiz sürece Türkiye’de büyümeye devam edip, sonra yurt dışına açılmak gibi hedeflerimiz var.

 

Bu yazı ilk kez JR. by Campaign Ekim 2016 sayısında yayınlanmıştır.