Onların hobisi bizim sınavımız

Birkaç ay önceki bir yazımda canım neslimin aslında şanssız bir nesil olduğundan bahsetmiştim. O şanssızlıklardan birini daha bu ay paylaşmak isterim: Yetişkinlerin bize yakıştırdığı “tembellik” vasfı. Gelin görün ki yetişkinlerin bir hobiye dönüştürerek sürekli bizi itham ettikleri bu vasıf aslında bizim için varoluşsal bir sınav gibi. Tembel değiliz, sadece hayata bakış açılarımız farklı; kendimize daha fazla zaman yaratmak, daha fazla dinlenebilmek, daha fazla deneyimleyebilmek istiyoruz ve hem hayatın getirdikleri hem de yetişkinlerin bu hobisi karşısında bir yaşam savaşı veriyoruz adeta. Yoga ve meditasyonun bu kadar yaygınlaşmasının “trend”den öte bir sebebi olmalı…

Peki ne kadarında galibiz bu savaşın? Kimimiz azında, kimimiz de görece daha çoğunda. Ama son yıllarda çevremden ve yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var ki, biz tembel değil ama yorgun bir nesiliz. Ve tüm bu yorgunluğumuzun sebebi de aslında sadece iş değil. Çevresel faktörler, sürekli değişen dünyaya ayak uydurma güdüsü, çalışma saatlerinin giderek daha da esnek bir hal almasının getirdiği düzensizlik, ülke ve dünya gündeminin giderek ağırlaşmasının getirdiği gelecek kaygısı ve belirsizlikler yüzünden karlı dağlar misaliyiz şimdiden. Bu konuda Serious sayfalarımızda oldukça sevdiğim bir yazı da mevcut. Okumadan geçmeyin derim.

Ama haydi gelin daha fazla gerilmeyelim ve halihazırda bahar ayları da iyiden iyiye gelmişken yaylarımızı biraz gevşetelim. Bırakın beyinlere ulaşsın oksijen ve bu sırada da elinizdeki bu bebeğin keyfini çıkarın. Malum, ülke ve dünya gündemi yorucu ve hepimiz mavi ekran vermeye çok yakınız…

Ve son olarak JR’ımızın Nisan kapağını kendine has Funny Games yorumuyla renklendiren sevgili Melih Çebi’ye de teşekkür ederiz. Nereden çıktı şimdi Funny Games diyenlere de Vibe bölümümüzde kendilerini güzel bir remake filmler dosyasının beklediğini belirtelim.

Herkese keyifli okumalar:)

 

Seda Büktel
JR. Yayın Yönetmeni

 

Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Nisan 2017 sayısında yayımlandı.