Jeep’in kompakt bebeği: Renegade
Şehrin sokaklarında yeni bir SUV deneyimi yaşamak isteyenlerin sesini duyan Jeep, 75. yılında tüketicinin karşısına yeni Renegade ile çıkıyor.
Otomotiv dünyası son on yıldır etkisi fazlaca hissedilen ciddi bir evrimin içerisinde. Global pazardaki trendlerin değişimi, markaların agresif satış hedefleri ve tüketici psikolojisi gibi değişkenlerinde de dahil olduğu birçok bilinmeyenli denklemin sonucundan söz ediyoruz. Ne var ki, söz konusu değişimden en çok nasiplenen segment kesinlikle SUV segmenti oldu. Bir diğer deyişle; minik gövdeli ve arazi aracı görünümlü şehir otomobillerinin sınıfı. Devasa bir 4×4’ün dış dünyadan pek etkilenmeyen sürüş karakteri ile kibar bir şehir otomobilinin kullanım kolaylığının birleşmesi fikri ben de dahil birçok kullanıcı için kayda değer bir tercih unsuruna dönüşüyor.
Otomotiv dünyasının yeni bestseller’ı
Şu an showroom’larda yeri en sağlam olan otomobiller, hiç şüphesiz, SUV’ler ki, artık markalar bir taneyle de yetinmiyor ve ‘kompakt’, ‘ortanca’, ‘sporcu ortanca’, ‘maceracı ortanca’, ‘büyük’ gibi çeşit çeşit SUV’ler üretmeye çalışıyor. Bu durumun nedeni ise tüm dünyada en yüksek satış adetlerine ulaşan ve hacmini her yıl genişleten bir sınıfı mümkün olduğunca verimli biçimde çevrelemek ve satış başarısı yakalamak.
75. yılda yeni bir bebek
Jeep gibi bir markanın 4×4 otomobiller konusundaki başarısını tartışmak, bana kalırsa zaman kaybı olacaktır. Kağıt mendile ismini veren malum marka gibi, Jeep de 4×4 arazi araçları sınıfına ismini vermeyi başarmış çok önemli bir üretici. Günümüzde faaliyetlerini Fiat Chrysler Automobiles grubunun çatısı altında yürüten marka, 2014 yılında Jeep Renegade’i pazara sundu ve küçük SUV sınıfına girmiş oldu. Bu sene de Jeep markası, kuruluşunun 75. yılını kutluyor.
Güneşli ve sendromsuz bir Pazartesi gününde yapacağım sürüşten önce, fotoğraflarda gördüğünüz Renegade test aracımla ilgili iki şey biliyorum: İlki, Renegade’in Colorado kırmızısı olduğu, ikincisi ise çok şık göründüğü.
Jeep Renegade, FCA ortaklığından sonra Amerika toprakları dışında üretilen ilk Jeep modeli. Aracın dış tasarımına baktığınızda Jeep’in karakteristik detaylarını net olarak görüyorsunuz; Kübik gövde, yuvarlak farlar ve yedi adet düşey açıklık barındıran geleneksel ön ızgara. Doğrusu, Jeep logolu bir otomobil kullanmak için en uygun fiyatlı seçenek olan Renagade, daha ilk bakışta ‘Jeep’ olduğunu hissettiriyor.
Trafikte hayat
Kübik tasarımından dolayı bütün köşeleri net olarak ayırt edilebilen bir otomobilin şehirde hem kullanım, hem de park kolaylığı sağlayacağını tahmin etmek için otomobil uzmanı olmaya gerek yok. Özellikle küt hatları sayesinde otomobilin nerede başlayıp nerede bittiğini hissedebiliyor olmak Renegade’in yaşattığı ilk güzellik. Sabah saatlerinde Zincirlikuyu’dan teslim aldığım test aracımla Levent’teki ofisime doğru gitmeye çalışırken, kullanım kolaylığı açısından herhangi bir sorun yaşamıyorum. Üstelik bir kadın sürücü olarak her otomobile öyle kolayca alışamadığımı da ifade edeyim. Fakat Renegade bu konuda gayet samimi. İlk birkaç yüz metre geride kaldığında, altınızdaki şeyin her gün kullandığınız otomobil gibi hissettirmesi çok özel bir samimiyet göstergesi.
Dış boyutların kibarlığının yanında, kabinde de inanılmaz bir rahatlık ve konfor ön planda. Sürücü odaklı konumlandırılmış konsolda multimedya sistemini biraz karışık bulsam da alışmam çok zaman almıyor. Direksiyon için söylenecek tek şey ‘arkadaş canlısı’. Net ve hızlı tepkileriyle güvende olduğunuzu hissetmenize yetecek kadar keskin, viraj ve manevra hareketlerinde zorlamayacak kadar yumuşak bir direksiyon.
Kedim Müşür’ün veterineri evimden 120 km uzaklıkta. Bu zorlu yolculukta gündelik otomobilime bir alternatif yaratmak istesem bunun kesinlikle Renegade olmasını isterdim çünkü koltukları yatırmadığınızda bile sahip olduğunuz 351 litrelik bir bagaj hacminden bahsediyorum. “Bu 351 litrelik bagaj ne işime yaracak?” diyorsanız; yükseklik avantajından dolayı içine kamp çadırınızı, ofis masanızdaki eşyaları hatta piknik tüpünüzü sığdırabilirsiniz. Ama piknik tüpüyle AVM otoparkına girmeyi denememenizi tavsiye ederim tabii. 🙂
Gösterge panelinde Redline’daki çamur detayı, direksiyon üzerinde yer alan multimedya sistemini yönetebildiğimiz kumandalar yine direksiyondaki ve kokpitteki Jeep ve ‘ince 1941’ detayları Renegade’de küçük ama beni cezbeden tasarım özellikleri arasında yerini alıyor.
Arazi koşulları, arazi şartları ya da çamura dair hiçbir fikri olmayan bir sürücü olarak söyleyebilirim ki, Renegade, arazide maceracı ve her zaman yanınızda olan arkadaşınız gibi. Öncelikle yüksekliğinden dolayı otomobilin altını vurmak gibi endişeleriniz olmuyor, ki bu biz kadın sürücüler için büyük bir başarı. Maceracı arkadaşımız, her koşulda sürücüsüne güvende hissettirmek üzere üretilmiş. Tüm Renegade’lerde bulunan ESP ve birçok çekiş kontrol sistemi sayesinde arazi koşullarında başarılı bir performans sergiliyor. Benim için korkutucu bir deneyim olmuş olsa da, arazi koşullarını seven tüketiciler için bu SUV’ye sahip olmak inanılmaz bir deneyim anlamına gelecektir.
Bu güzel kompakt SUV’yi kullandıktan sonra, gündelik otomobilim bana bir hayli ufak ve yeteneksiz geldi. Teşekkürler Renegade, umarım tekrar karşılaşırız 🙂
Dış boyutların kibarlığının yanında, kabinde de inanılmaz bir rahatlık ve konfor ön planda. Sürücüye yönelik konumlanan kokpit, Jeep’in ve Fiat’ın tasarım konusundaki hassasiyetinin bir göstergesi. Bilgi-eğlence ekranının üzerinde yer alan “Since 1941” ibaresi de bir diğer tasarım detayı.
Gösterge panelinde Redline’da yer alan çamur detayı ile Renegade, maceracı ruhlara göz kırpıyor.
Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign’in Ağustos 2016 sayısında Aslıhan İlhan imzasıyla yayınlanmıştır.