Yağmur, kahve, kitap out; yağmur, İngiliz çayı, master in

JR.’da yeni seri alarmı! Yüksek lisans / erasmus deneyimim paylaşılmaya değer diyorsan sen de yaz, junior@campaigntr.com’a gönder. Ama biliyorsun, 30 yaş üstü giremezzz! 

Seriye, Marmara Üniversitesi’nde aldığı Endüstri Mühendisliği lisans eğitiminin ardından İngiltere Lancaster Üniversitesi’nde Proje Yönetimi yüksek lisansı yapan Ayça Ataer (25) ile başlıyoruz.

JR. Campaign’den İngiltere’deki master deneyimlerimi dergide paylaşmam için bir istek geldiğinde inanılmaz derecede heyecanlandım. Sizlere İngiltere’de yüksek lisans yapmaya karar vermekten, okullara başvuru sürecine, İngiltere’deki master deneyiminin bana kariyer ve günlük yaşamda katkılarına kadar bahsettiğim küçük bir yazı hazırladım. Keyifli okumalar!

Eğitim süresinden başlayalım

yagmur1
Proje sunumu için son hazırlıklar. Bayılma numarası yapmayı düşündüğüm bir an.

Her ne kadar başkaları tarafından nerede ve hangi alanda master yapacağına karar vermek basit gibi gözükse de karar veren kişi açısından bu oldukça sancılı bir süreç. Yapacağınız yanlış bir seçim hayatınızda bir daha geri getiremeyeceğiniz birkaç yıla mal olabilir. Benim önceliğim hızla değişen dünyada, pazardan uzun süre ayrı kalmamak ve eğitimimi olabildiğince kısa sürede ve kaliteli bir programda tamamlamaktı. Diğer ülkelerde 2-3 yıl ile değişen master programlarının aksine İngiltere’deki master programlarının 1 yıl ile sınırlı olması ve dünyanın en önemli üniversitelerine de ev sahipliği yapması nedeniyle İngiltere’de master yapmaya karar verdim.

Türkiye’de sizlerin İngiltere’deki master programlarına başvuru süreçlerinizde yardımcı olan şirketler var. Bazıları sizden hiçbir ücret talep etmeden tüm süreci yönetmenize yardımcı oluyor. Ben başvuru sürecimi bu şekilde gerçekleştirdim. Burada en önemli nokta hangi programlara ilgi duyduğunuza karar vermek ve gitmeyi düşündüğünüz üniversiteleri çok iyi araştırmak olacaktır. Eğer birlikte çalışacağınız şirket karar verdiğiniz üniversite ile anlaşmalı ise sizden başvuru evraklarını aldıktan sonra tüm başvuruyu kendisi yönetiyor. Size sadece zamanında vize görüşmesine gitmek kalıyor.

Ne istediğiniz konusunda net olun

yagmur7
Ballycastle, Kuzey İrlanda. Namıdiğer Iron Islands. Evet evet Game of Thrones fanlarının çığlıklarını duyar gibiyim.

 

Ben kariyerimi iş geliştirme, iyileştirme projeleri üzerine şekillendirmek istediğim için Proje Yönetimi üzerine master yapmak istedim. Dünya’da fazla yaygın olmayan bir program ve bu nedenle tam anlamıyla beni tatmin edecek bir program bulmak kolay olmadı. İyi bir program kadar elbette ki seçeceğiniz üniversitenin saygınlığı, kalitesi de çok önemli. Her yıl paylaşılan dünyanın ve İngiltere’nin en iyi üniversiteleri sıralamalarına göz atmanız başvurmadan önce yararlı olacaktır. Lancaster Üniversitesi özellikle “Management School” alanında tanınmış ve oldukça geniş imkanlara sahip bir üniversite. Eğitimler iş hayatında önemli birikimlere sahip kişiler tarafından veriliyor. Okulda yöneteceğiniz projeler ise bir okul projesi değil, okulun belirleyeceği şirketlerdeki gerçek müşterilerin projeleri. “Action-based” adını verdikleri eğitim sistemi ile her şeyi tecrübe ederek öğrenme fırsatını elde ediyorsunuz. Bu nedenle mezun olduğumda kendimi Proje Yönetimi üzerine sadece akademik anlamda değil aynı zamanda iş hayatında da geliştirmiş hissediyorum.

Burs imkanlarını ihmal etmeyin

En iyi program en iyi üniversiteyi seçerken elbette yaşamınızı etkileyecek etkeni unutmamak gerekiyor: para. İyi bir okul ve çok iyi bir master programı olması dışında Lancaster Üniversitesi’ni seçme nedenlerimden biri de bana belli bir burs imkanının sağlanmış olması ve yaşam ücretlerinin İngiltere’nin kalabalık büyük şehirlerine göre daha düşük olmasıydı. Tanınmış bir süpermarketteki aynı ürün Londra’da çok daha pahalıyken Lancaster’da daha düşük ücrete temin ediliyor. Elbette okulun güvenli bir şehirde bulunması da benim için çok önemliydi.

İngiltere soğuk, İngiltere yağmurlu:(

yagmur8
Alnwick Castle, İngiltere. “Like a muggle”

 

Okul seçerken lokasyonun da öneminden bahsetmek gerekiyor elbette. Lancaster bulunduğu konum itibarıyla İngiltere’nin en fazla yağış alan bölgesinde yer alıyor. Evet kar yağışı gerçekleşmiyor ancak kışın inanılmaz derecede soğuk, her gün yağmurlu ve yaz mevsimi sadece birkaç gün sürüyor 🙂 Ben tam bir kış insanı olduğum için bu koşullarda hiç zorlanmadığımı belirtmem gerekiyor. Ayrıca eğer şanslıysanız Kasım ve Aralık aylarında Kuzey Işıkları’nı yurt pencerenizden izleme fırsatı bulabiliyorsunuz. Ben şanslı olanlardandım. Yaşam masrafına, hava şartlarına etkisi dışında lokasyonun bir diğer etkisi de elbette ki seyahat üzerine. Biliyorum yurt dışına çıkma hayalinizin büyük payını seyahat düşüncesi alıyor. İngiltere’ye master için gittiğinizde Birleşik Krallık vizesi elde ediyor ve böylece İskoçya ve Kuzey İrlanda seyahatlerine de çıkma fırsatı elde ediyorsunuz. Lancaster’ın Birleşik Krallık’ın merkezinde bulunması nedeniyle her noktaya daha düşük ulaşım ücretleri ile daha hızlı seyahatler gerçekleştirebildim.

Gücünüzün farkına varıyorsunuz

yagmur3
Lake District, İngiltere. Doğa severler için muhteşem bir yer. Ancak ördekleri sevmeye kalkmayın :/

 

Elbette ki 1 yıl olması sebebiyle İngiltere’deki master programlarının çok yoğun olduğunu belirtmem gerekiyor. Haftalarca ders çalışmaktan makale yazmaktan başka bir şeye zaman ayıramayabilirsiniz. Ancak ben yoğun ders programını ve metropol şehirlere göre daha durağan bir şehirde yaşamayı fırsata çevirerek belli bir para birikimi sağladım ve Birleşik Krallık’ın her noktasına seyahatlerimi tatil zamanlarında bu birikim ile gerçekleştirdim.

Kariyer yaşamıma katkıları dışında İngiltere’deki master yılımın kişisel gelişimime katkılarını da göz ardı edemem. Dünyanın farklı noktalarından gelmiş farklı karakterlerdeki onlarca insanla tanışmış olmak, kimisiyle aynı evi paylaşmak, yepyeni dostluklar edinmek, farklı iş prensibi edinmiş farklı kültürdeki insanlarla aynı projelerde yer almak dünya insanı olma yolunda ufkumu daha da genişletti. Hayatımın bütün sorumluluğunun kendi elimde olduğunun bilincinde olmak, her zorluğu tek başıma sırtlamak aslında kendi içimdeki gücün ve azmin varlığını fark etmemi sağladı.

Master serüvenim, Amsterdam’da Manchester uçağını kaçırıp İskoçya’ya gitmem ile başlamıştı. Sayfalara sığmayacak kadar kah gülmeli kah ağlamalı ama her anında mücadele verdiğim günler geçirdim. Şimdi geçen bir yılı aşkın süreye baktığımda iyi ki hayallerimin peşinden gittim diyorum. Artık daha güçlü, vizyonu daha geniş, kendini geliştirmeye daha açık, insan ilişkilerinde daha girişken, yeni maceralara atlamaya gözü daha pek hissediyorum kendimi.

Hayallerinin peşinden gitme cesareti olan tüm gençlere sevgilerimle!

 

Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Aralık 2016 sayısında yayımlandı.