BASF Türkiye’de çalışmak nasıl bir deneyim?
Şirket Profili
BASF, 115 bin çalışanı ile 80’den fazla ülkede varlığını sürdüren ve 190’dan fazla ülkede müşterisi olan, Almanya temelli bir kimya şirketidir. Sadece 2017 yılında 64,5 milyar Avro’nun üzerinde satış yapan şirket beş farklı alanda üretim gerçekleştiriyor: Kimyasal Ürünler, Performans Ürünleri, Fonksiyonel Malzemeler ve Çözümler, Tarım Çözümleri, ve Petrol ve Gaz.
Şirketin Türkiye ayağı ise 1880’den beri varlığını sürdürüyor. İstanbul’un gelişen iş ve finans merkezi Batı Ataşehir’de, Nida Kule Kuzey binasında, 2.500 m2 net kullanım alanına sahip 2 kattan oluşan yeni Türkiye Ofisi ile birlikte, “sürdürülebilir bir gelecek için kimya” mottosuyla çalışmalarına devam ediyorlar.
Mimaristudio
BASF İstanbul, yeni Türkiye Ofisi, yeni nesil çalışma alanları, biyofilik tasarım ve insanı merkezine alan “well-being” üzerine çalışmalar odaklı yaratılan Mimaristudio ile çalışma kültürünü değiştirmiş. Çok katlı ve içe dönük ofis yapısından, yatay mimari üzerine kurulu açık ofis sistemine geçiş yapan şirket, Mimaristudio ile yepyeni bir çalışma ve yaşama alanı kurgulamış.
Resepsiyon ve ana karşılama mekanının ayrı bir katta planlandığı yeni ofis tasarımında, iki kat, Mimaristudio tasarımı merdivenler ile bağlamış. Merdivenin düşey sirkülasyon hizmeti yanında oluşturulan podyum alanları ile çalışanı fiziksel aktiviteye yönlendiren ve aynı zamanda ofisin buluşma, toplanma ve sosyalleşme noktalarını meydana getiren Mimaristudio, bu alanlardaki kurumsal renk vurgusu ile de dinamik ve tüm ofise enerji veren bölümler ortaya çıkarmış.
Başvuranlardan ne bekleniyor?
BASF dünyanın dört bir yanında hizmet veriyor ve neredeyse tüm süreçleri lokasyonlardan bağımsız olarak işliyor. Bu işlem sürecine matriks yapı diyorlar. Çalışanlar matriks yapı içinde “etki” yaratmalarını bekliyorlar; etki yaratmaya giden yolun ise ‘bağlantılı olmaktan’, iyi bağlantılar kurabilmekten geçiyor onlara göre. Kendini özellikle bu alanda güçlü hisseden adaylara odaklanıyor ve değerlerini yaşayabileceklerine inandıkları adayları çalışma arkadaşı olarak seçiyorlar. Yenilikçi ve yaratıcı olmak, her türlü fikre, yaklaşıma ve farklılığa açık olmak, işinin sorumluluğunu sonuna kadar almak ve girişimci ruh ile hareket etmek BASF’de başarılı olmak için olmazsa olmazlar.
Beyza Tosun (29)
Müşteri Hizmetleri
Öncelikle BASF’de açık ofis yapısının olmasının, insanların birbiriyle olan diyaloğunu artırdığını düşünüyorum. Yeni geçilen bu yapının, anlık durumlarda birbirimizin yanına giderek anlık sorun gidermek için amacına hizmet ettiğine inanıyorum.
Öte yandan, açık ofise geçtiğimizden bu yana daha fazla enerjik hissediyorum. İşe daha mutlu geliyorum: Gerçekten kimyam değişti diyebilirim.
Öte yandan BASF’de çalışmaya başladığında, farklı olduğunu hissediyorsun. Genelde en zor işler üzerinde çalıştığımız için, bazen farklı ortamlarda iş ile ilgili konuşurken, aslında ne kadar çok şey bildiğini fark ediyorsun. Ancak, şirket içinde yeterli olmadığını düşünüp daha fazlasını öğrenmeye istekli oluyorsun.
BASF Türk çalışanlarına bağımsızlık tanıyor. Ancak elbette sınırsız bir bağımsızlık değil bu. Böyle bir ayrıma geldiğinde de kuruma duyduğun saygı ve aidiyet, bu bağımsızlığının bir sınırı olması gerektirdiğini hissettiriyor ve bireysel olarak duyduğun saygı kurum dahilindeki bağımsızlığını kendiliğinden şekillendiriyor.
Özgün Özeren (28)
Endüstri Satış Sorumlusu
İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra eğitimime yine İTÜ’de Yapı Mühendisliği Bölümü’nde yüksek lisans yaparak devam ettim. Şu anda da eğitimimi Boğaziçi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Bölümü’nde sürdürüyorum. Yüksek lisans eğitimimin ardından, kariyerime inşaat mühendislerinin mezun olduktan sonra takip ettiği kariyer planlarından farklı olarak BASF’de Yapı Kimyasalları Bölümü’nde başlamaya karar verdim.
Daha önce farklı bir iş yerinde iş tecrübesi yaşamadım fakat şirket içerisindeki arkadaşlık, aile ortamı ve dayanışma, çalışma hayatı için en doğru yerde olduğum hissine kapılmamı sağlıyor. Birçok alanda faaliyet gösteren BASF’de çalışarak çok kısa sürede sorunlara daha geniş bir yelpazeden bakmayı ve alternatif çözümler getirmeyi öğrendim. Farklı projeler kapsamında farklı uluslardan insanlarla tanışma fırsatı yakaladım ve bu insanların konuları değerlendirmede kullandıkları bakış açılarını gözlemleme imkanına kavuştum. BASF’nin sağladığı uluslararası kariyer fırsatları sürekli kendimi geliştirmem konusunda güçlü bir motivasyon kaynağı oluyor. Şirketin sunduğu bu imkanlar ve çalışma ortamı, geçirdiğim yaklaşık üç yılın ardından hala her gün işe ilk günkü motivasyonla gelmemi sağlıyor.
Ceren Vatan (30)
Satış Yöneticisi
Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünden 2012 yılında mezun oldum. Üniversitedeyken BASF’de bir süre staj yaptığımda, daha o zaman “çalışmak istediğim yer”in “burası” olduğuna karar vermiştim. Mezuniyetimin ardından bu isteğimi gerçekleştirebilme fırsatım oldu ve BASF’de çalışmaya başladım.
Şu anda Yağ ve Yakıt Çözümleri bölümünde Satış Yöneticisi olarak çalışıyorum. BASF özellikle çalışma şartları anlamında uluslararası bir firma olduğunu bizlere her zaman hissettiriyor. Sağladığı huzurlu çalışma ortamı da şirkete olan bağlılığımızı arttıran bir faktör. Özellikle yeni ofis ortamı sayesinde bizlere daha esnek ve etkili bir çalışma alanı sunuyor. Tüm bunların yanında tam 153 yaşında olan bu köklü şirketin bir parçası olmak da gerçekten gurur verici.
Lydia Smith (27)
EUE Proje & Pazar Geliştirme Müdürü
BASF’nin 3 ülkedeki ofislerinde çalışmış biri olarak, Ataşehir ofisinin favori ofisim olduğunu söyleyebilirim. İlk birkaç ay açık ofis konseptinin geçiş ayarlamaları ile geçmesine rağmen, ofisteki insanlarla etkileşim içinde olmak ve konuların daha etkin bir biçimde halledilmesi olumlu yanlar. Özel konuşmalar, toplantılar ya da iş dışında bir araya gelerek bir fincan kahve içmek gibi faaliyetler için farklı pek çok alan var. Aynı zamanda, günümün güzel geçmesini sağlayan muhteşem kahve makinelerimiz olduğunu da söylemek istiyorum.
Yeni ofisimiz ile ilgili en sevdiğim şeylerden biri ise, doğal günışığı ile aydınlanan modern bir havasının olması. Ayrıca farklı tarzlarda mobilyalar, sıcak renkler, teknolojik aletler ve kurumsal marka ofisimize farklı bir hava katıyor. BASF ekibi içinde olduğum için minnettarım ve mutlu ve rahat bir iş ortamından dolayı çok mutluyum.
6 ülkede yaşamış ve “dünya vatandaşı” biri olarak, farklı kültürlerde çalışmak ve gözlemler yapmaktan çok hoşlanıyorum. BASF Türkiye’de birinci yılımın içindeyim ve buradaki en temel gözlemim, şirketin bir aile gibi olması. Uzun yıllardır birlikte çalışan insanların bulunduğu BASF Türkiye’de kurumsal aidiyet oldukça güçlü. Şirketimiz, koşu kulübü ile hafta sonu yarışları ve basketbol takımı antrenmanları gibi, gerçekleştirdiği ve desteklediği pek çok aktivite ile kuruma adaptasyonumu oldukça hızlandırdı.
Onur Kurt (28)
Müşteri Hizmetleri Yetkilisi
2013 senesinde Maltepe Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra, yüksek lisansımı Londra’da Anglia Ruskin Üniversitesi’nde tamamladım. 2016 yılında BASF ile birlikte profesyonel iş hayatına adım attım. BASF’yi kurumsal, cömert ve samimi olarak tanımlayabilirim. Herkes tarafından bilinen ve saygı gören bir şirket. Şirketin temel değerleri kısa sürede fark ediliyor.
Katıldığım ilk büyük toplantıda, Genel Müdürümüzün alınan kararları, süreçleriyle birlikte şeffaf bir şekilde şirket çalışanlarına anlatması beni çok etkilemişti. Bunun yanında BASF, çalışanların iş – özel hayat dengesine önem veren, gerekli durumlarda pozitif müdahaleler yapan bir yapıya sahip. Çalışan memnuniyetinin oldukça yüksek olması sebebiyle şirkette ortalama çalışma süresi de yüksek. BASF bünyesinde birçok aktivite kulübü bulunuyor. Ben de şirketimizin basketbol takımında oynuyorum. Bu sayede farklı iş birimlerinden birçok kişiyle yakın ilişkiler kurma şansı yakaladım.
Tüm bunlara ek olarak, ideal çalışma ortamı olarak tanımlayabileceğim kriterlere sahip bir açık ofiste çalışıyor olmak beni motive ediyor. Örneğin; iş yoğunluğuna mola vermek üzere sosyal alanda çalışma arkadaşlarım ile lezzetli kahve çeşitleri eşliğinde sohbet etmek ve hatta konsol oyunları oynamak, spor salonundan yararlanabilmek, girişimciliği özendiren aktivitelere katılmak şirkete bağlılığımı ve motivasyonumu artıran en büyük unsurlardan.