JR. by Campaign

Boş koltukları doldurmak için geldiler

Sinemia, lokasyon bazlı teknolojiyle MasterCard altyapısını birleştirerek yeni bir sinema sistemini ortaya çıkardı.Daha önce bankacılık, finans ve telekom gibi sektörlerde çalışan Rıfat Oğuz (29)’un kurduğu Sinemia, boş koltukları doldurma fikriyle ortaya çıktı. Facebook ve LinkedIn’den davetiye alarak üye olunabilen bu sistemi telefonunuza yükleyeceğiniz mobil uygulama yoluyla takip edebiliyor ve size gönderilen kartla Türkiye’deki her sinema salonunda istediğiniz filmi izleyebiliyorsunuz. Türkiye’nin yanı sıra İngiltere’de de hizmet veren Sinemia Premium’un bir sonraki pazar hedefinde şimdilik Amerika ve onu takiben 20 ülke daha var. Şirket aynı zamanda “Sinemia Sosyal” isimli, her türlü sinema içeriğinin bulunduğu bir siteye de sahip. Sosyal medyayı aktif kullanan Sinemia, bunun yayılma hızına büyük bir katkı sağladığını düşünüyor. İşte globalleşen bir startup kuruluşunun öyküsü…


 

Sinemia fikri nasıl ortaya çıktı?

Sinemia, lokasyon bazlı teknolojilerle banka kartı altyapısını birleştiren bir teknolojiye sahip. Bunu sinema sevgisini göstermek için bir araya getirilmiş bir teknoloji olarak düşünebilirsiniz. Mesela iTunes müziği değiştiren bir teknoloji oldu. Sinema da müzik gibi bir emtia aslında. Biz sinema tüketimini değiştirmek,  kolaylaştırmak ve iyileştirmek üzerine bir teknoloji şirketi olarak piyasaya girdik. Elimizden elliye yakın teknoloji fikri geçti. Birçok alternatifi düşündük ama şu an elimizde bulunan MasterCard alt yapısını kullandığımız teknolojinin en doğrusu olduğunu düşündük ve onunla ilerlemeye karar verdik.

Sistemin işleyişi tam olarak nasıl?

Sinemia.com adresine girerek başvurunuzu yapıyorsunuz. Başvurudan sonra 1, 3 ya da 9 aylık kartlardan birini seçiyorsunuz. Üye olduktan sonra 3 iş günü içerisinde kartınız size ulaşıyor. Sinemaya gittiğinizde Sinemia’nın mobil uygulamasını açıyorsunuz ve mobil uygulama da size bileti ücretsiz almanızı sağlıyor. Günde 1 defa olmak üzere her gün sinemaya gidebiliyorsunuz. İsterseniz aynı filme tekrar gidebilme gibi bir fırsatınız da var. Bunların dışında “Sinemia Mobil” uygulamasından ileri tarihli bilet de alabiliyorsunuz.

Başvuran herkes kartı alabiliyor mu?

Biz aslında bir sinema kulübü kuralım diyerek yola çıktık. Ama kulübümüz her gün biraz daha büyüyor. Talepler çoğaldıkça biz de daha fazla üye almaya başladık. Şu an 72 şehirde aktif üyemiz var. Her geçen gün büyüyoruz. Bundan 2 hafta önce 60 şehirdeydik mesela.

Facebook ve LinkedIn’den davetiye veriyorsunuz. Bunun sebebi nedir? Öncelikleriniz kimler oluyor?

Şu anda Sinemia üyelerinin profillerine bakacak olursak büyük çoğunluğunu beyaz yakalılar oluşturuyor. Ama bunun içerisinde emekliler, öğrenciler, sinema yazarları ve filmlerle ilgilenen pek çok kişi var. O yüzden LinkedIn bizim için başvuru kanallarından bir tanesi. Ama Facebook da en çok kullanılan sitelerden biri olduğu için tercihimiz oluyor. Mesela Twitter kimlik doğruluğu açısından daha riskli bir ortam. Bu yüzden önceliğimiz Facebook ve LinkedIn.

Sinemia’yı bir startup projesi olarak kurdunuz. Yatırımcı bulma aşamasında sıkıntılar yaşadınız mı?

Biz 7 tane yatırım teklifi aldık ama burada önemli olan en doğru ortağı bulmaktı. O yüzden Aslanoba ile ilerledik. Şimdi yine görüştüğümüz, hem Amerika’dan hem Türkiye’den Sinemia’yla ilgilenen yatırımcılar var. Sinemia belli bir yerden sonra rakamlarıyla kendini ispat eden bir şirket haline gelmeye başladı. Biz de daha çok rakamları ön plana çıkarıyoruz. Sinemia sektörde ilk olduğu gibi globalde de ilklerden biri. Sinemia dışında bir de Amerika’da böyle bir şirket var. Hangisinin ilk olduğu bilinmiyor ama trafiğimiz ve üye sayımız da Amerika’daki şirketten daha fazla.

Sinemia’nın gelecek planları neler? Yurt dışı pazarınızı genişletmek birinci hedefiniz mi?

Sinemia Premium dediğimiz özellik Sinemia kart sahibi olmak aslında. Temamız sinema sevgisi ve bunu iyileştirip kolaylaşmak olduğu için biz burada sinema içeriğini de sağlamak zorundayız. Buna çok önem veriyoruz ve Türkiye’de sinema hakkında en fazla paylaşım yapan sinema sayfasına sahibiz. Öncelik konusunda yurt dışı ya da Türkiye diye özellikle bir yer belirtmiyoruz. Çünkü bir startup global doğar. O yüzden, bir ülke bazlı düşünmek mümkün değil.

Kullandığınız kart sisteminde üyeler arasında kötüye kullanım yaşanıyor mu?

Yarattığımız bir sistem var. Buradaki yazılım ekibimiz her ay bunu güncellemeye devam ediyor. Her zaman bir sorun olur, sonuçta bahsettiğimiz şey elektronik bir finans işi. İlk başlarda böyle problemlerimiz oldu diyebilirim ama geldiğimiz bu noktada şu an öyle bir problemimiz kalmadı.

Sinemia Sosyal’in girişiminizdeki rolü nedir?

Sinemia Sosyal adıyla bilinen, sinema izleyicisine hitap eden ve tüm sinema tüketiminizi kolaylaştıracak bir içerik sayfasından bahsediyoruz. Bu aslında ileride sadece Sinemia olacak. Sosyal bizim için en önemli alanlardan bir tanesi. Çünkü biz tamamen sinemaseverlerin platformu olmayı planlıyoruz. Bu arada diğer içerik siteleriyle de işler yapıyoruz ve her türlü iş birliğine açığız. Tüm sinema sitelerinin de gelip kendilerinin buradan takipçi kazanabileceği bir platform oluşturmasını da sağlıyoruz. Sinemia uygulamasının da vizyonu aslında bu. O yüzden Sinemia Sosyal bizim asıl işimiz olacak. Sinema bileti sağlamak da bir Premium özellik olarak burada yer alacak. Dileyen sinema bileti alacak dileyense arkadaşlarıyla ve takipçileriyle birbirlerine film önerileri verip kendi listesini oluşturabilecek.

Sosyal medyayı oldukça aktif kullanıyorsunuz. Sosyal medyanın tanıtım yapmadaki rolü nedir? Sosyal medyadan siteye iyi bir trafik sağlayabiliyor musunuz?

Eğer kaliteli ve gerçekten güzel bir içerik yayınlıyorsanız -ki biz en çok buna dikkat ediyoruz- bu oldukça hızlı yayılabiliyor. Özellikle sosyal medyada arkadaş tavsiyeleri oldukça etkili oluyor. Sosyal medya, Sinemia için hep en önemli tanıtım aracı olmuştur. Siteye sağlanan trafik de çok büyük değişim gösteriyor. Çoğu kişi direkt Sinemia diye arıyor. Özellikle ‘Sinemania’ diye arayanlar da var. O yüzden Sinemania’yı da aldık. Ama Facebook için de ikinci hatta bazen de birinci kanal oluyor diyebiliriz.

Korsanın çok arttığı bir dönemdeyiz. Siz sektörü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sinemia’nın varoluş amacında zaten sinemanın bitmemesi ve bunun aslında daha da büyümesi var. Bize göre bir kişi Sinemia üyesi olduktan sonra sinemaya gitme oranı yaklaşık dört kat artacak. Çünkü sinemaya gitmek artık ayda ya da haftada bir yapacağınız bir etkinlik olmaktan çıkıp gündelik bir şeye dönüşecek. Böylelikle, eskiden sadece hit filmlere gidenler zamanla film keşfetmeye başlamış olacaklar. Biz hem sinema salonunun hem de müşterilerin kazandığı bir platform olmayı hedefliyoruz. Ancak şöyle tuhaf bir nokta da var: Aslında en çok korsan film izleyenlerin en çok sinema bileti alan kişilerden olduğu söyleniyor. Bu yüzden korsanı bitirebilmek için küçük bir miktarı doğru bir teklifle müşteriye sunmak gerekiyor. Mesela Apple, müziğe girişiyle Amerika’da çok büyük bir oranda korsanın önüne geçti. Sinemada da aynı şeyler yaşanacak. Ama öncelikle mevcuttaki dağılımın daha ucuzlaması gerekiyor. Biz de daha ucuzlaması gerektiğini düşünenlerdeniz. Bu sayede daha çok izleyiciyi sinema salonlarına çekmek mümkün olacaktır.

Başka Sinema ya da çeşitli festivallerle ortaklık geliştirmeyi düşünüyor musunuz?

Kesinlikle düşünüyoruz. Yapmaya çalıştığımız bazı iş birliklerimiz var. Onlar da bizimle aynı şekilde sinema sevgisini büyütmeye çalışıyor. Önümüzdeki dönemde böyle yenilikleri görüyor olacağız. Başka Sinema’yla şu ana kadar görüşmedik, neler yapabiliriz bilmiyorum ama mevcut alt yapıda uygunluk olmayabiliyor.

 

Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Temmuz 2016 sayısında yayımlandı.