JR. by Campaign

Evim evim güzel evim 4.0

Bizim evlerimizin Amerikan filmlerinde gördüğümüz evler gibi garajları yok. Hafta sonları gidip garajımızda şirket kuramıyor veya arka bahçemizde bir robot inşa edemiyoruz. Ancak bu sizi durdurmasın, evinizi çağın standartlarına uygun hale getirecek projeler bu yazıda.

Atakan Yenel (23)

Öğrenci, Sabancı Üniversitesi

 

 

Endüstri 4.0, temel olarak fabrikaları internete bağlamak demek. Bu sayede otomasyonun seviyesini artırabilir ve fabrikanızdaki aletlerden anında geri bildirim alabilirsiniz. Aynısını biraz uğraşla evinizde yapmanız da mümkün. Günlük hayatta kullandığınız aletleri basit bir şekilde internete bağlayabilir ve onlara yeni fonksiyonlar kazandırabilirsiniz. Aşağıdaki projeler, akıllı buzdolapları gibi yüksek mühendislik isteyen projeler değil ancak yine de biraz teknik bilgi gerektirebilir. Bu projeleri ileriye taşımak ise tamamen hayal gücünüze bağlı. Asıl amaç bu ürünleri son ürün olarak görmeyip, sizi üzerinde düşünmeye itmek. Bakarsınız projelerden birinde kuracağınız start-up’ın ürününü görür, birinde ise potansiyel bir sanat eseri yakalarsınız. Tamamen size kalmış.

Akıllı ayna

İlk projemiz akıllı ayna. Bu ayna siz aynaya bakarken e-postalarınızı gösterebiliyor, sabahları hava durumunu sunabiliyor veya o günkü takvimizi ekrana yansıtabiliyor. Bu alet için size gerekenler bir adet çift taraflı ayna, bir monitor ve bir adet Raspberry Pi. Önce bu ekipmanları tanıyalım.

Çift taraflı ayna, polisiye filmlerde polislerin mahkumların sorgularını izlediği veya şüphelileri belirlediği aynalar. Bu aynaların bir tarafı normal ayna iken diğer tarafı ise sadece cam. Bu, bizim akıllı aynamızın dış yüzeyini oluşturacak. Aynanın arkasına monitörümüzü yerleştiriyoruz, böylece kişi hem monitörden gelen bilgileri görebiliyor hem de aynadan kendisini görebiliyor. Ayna ve monitör teknolojisini geliştiren firmalar aynanın tamamı büyüklüğünde monitörler oluşturdular, aynaları dokunmatik hale getirdiler ve aynalara yüz tanıma ekleyerek ailenin farklı fertleri için farklı uyarılar çıkaran aynaları piyasaya sürdüler. Bu aynalar aynı zamanda artık telefonla da kontrol edilebiliyor.

Bu projeyi evde yapacaksanız, en önemli ekipmanınız az önce de söylediğim Raspberry Pi. Raspberry Pi bir kredi kartı boyutunda programlanabilir bir bilgisayar. Üzerinde ethernet, kulaklık, HDMI, USB girişleri var. Aynı zamanda elektrik akımı verebilen pinlere de sahip. Bu bilgisayarın yapabilecekleri kolayca ayrı bir yazının konusu olabilir. Bu küçük bilgisayarı monitöre bağlayıp, e-postalarınızı aynaya yansıtabilir, internetten o günkü hava durumunu çekebilir veya aklınıza gelen her şeyi yapabilirsiniz.

Bu proje, yapanların dediğine göre, ortalama programlama bilgisi ile 20 saat gibi bir sürede tamamlanabiliyor. Bütün malzemeleri ve nasıl yapılacağını internette bulabileceğiniz gibi odanızda veya salonunuzda da kurulumunu kendiniz yapabilirsiniz. Eğer fikir çok hoşunuza gittiyse ancak uğraşmak istemiyorsanız, hazır bir akıllı aynayı da alışveriş siteleri üzerinden sipariş edebilirsiniz.

Amazon Dash

Amazon Dash, Amazon’un müşterilerine daha kolay ürün alma imkanı sağladığı bir düğme. Düğmeyi telefonunuz üzerinden Amazon’da sıklıkla aldığınız bir ürünle eşleştiriyorsunuz, düğmeyi evinizde size o ürünü hatırlatacak bir yere yapıştırıyorsunuz ve düğmeye her bastığınızda Amazon belirlenmiş ürünü sipariş ediyor. Programcılar bu tuşun içini açıp bir kaç ayarını değiştirerek, kullanım alanını fazlasıyla geliştirdiler.

Benim de bu tuşu kullanarak yapmak istediğim bir proje, kapı zilini bu tuş ile değiştirmek. Bunu ilk geliştiren kişi, kapı zilinin sesinin evdeki bebeğini uyandırmaması için geliştirmiş. Artık evinize gelen biri kapı ziline bastığında telefonunuza sessizce bir mesaj gelebilir ve evde yaşayan diğer insanları rahatsız etmeden misafirinizi içeriye alabilirsiniz. Benzer bir şekilde evden çıkmadan önce bu tuşa basarak ailenize bilgilendirici bir sms yollayabilir ve eve geldiğinizde tekrar ailenizi uyarabilirsiniz.

Bu düğmeyi kullanarak alışkanlıklarınızı da kaydedebilirsiniz. Örneğin atölyede ne kadar  kaldığınızı ölçmek için atölyenize bir adet düğme koyup, işe başlarken basıp, o günkü işinizi bitirdiğinizde de ışıkları kapatırken tekrar basıp içeride geçirdiğinizi zamanı ölçebilirsiniz. Ne yapmak istediğiniz tamamen size kalmış.

Tepki veren kahve masası

Bu proje tartışmasız evinize renk katacak. Evinizdeki cam masanın altına LED’lerden oluşan ve basınç sensörlerine sahip, deyim yerindeyse bir ışık örtüsü seriyorsunuz ve siz masaya herhangi bir eşya koyduğunuzda masanın o tarafındaki ışıklar eşyayı kaplayacak şekilde yanıyor. Çalışma prensibi görece basit; basınç sensörleri eşyayı yüzeyin hangi kısmına koyduğunuzu algılıyor, onu işlemciye iletiyor ve sistem o kısımdaki LED’leri yakıyor. Eşyayı kaldırdığınızda ise LED’ler tekrar sönüyor.

Bu projeyi burada bitirmek zorunda değilsiniz. Aklına esen çoğu şeyi yapmanız mümkün. Bu ışıkları masalarında tetris oynamak için kullanan insanlar da mevcut, önemli birinden mesaj aldığınızda veya Uber’iniz kapınıza geldiğinde masanızın kıpkırmızı yanması da mümkün.

Bu tarz bir masayı yapmak kullanılan elektronik ışıkların fazlalığı nedeniyle pahalı olabilir ancak eğer internet üzerinden böyle bir masa almak isterseniz kolaylıkla kendiniz yapsanız harcayacağınız ücretin iki katını harcamanız mümkün.

Kapı sensörü

Bu projeler arasında yapması en kolay olan proje bu. Kapınızın üzerine koyduğunuz bir sensör ile kapınız her açıldığında size mesaj gitmesini sağlayabilirsiniz veya evdeki başka bir eşyanızla etkileşime geçebilirsiniz. Örneğin Rezervuar Köpekleri filminde arka plandaki müzikler karakterler odayı terkettiğinde biter. Siz de aynısını odanızda yapabilirsiniz. Oda kapınızı açtığınızda bilgisayarınıza bir mesaj gönderebilir ve müziği durdurmasını sağlayabilirsiniz. Kabul etmem lazım ki bu biraz uğraştırıcı bir iş. Ben daha basit haliyle odamın kapısı günün belli bir aralığında açıldığında bana e-mail atan bir uygulama yaptım. Kapı sensörünü internette 16 liraya bulmak mümkün. Ondan sonra da sensör bir hareket algıladığında size mail atacak mini bilgisayarı bulmak kalıyor. Yukarıda da belirttiğim gibi, Raspberry Pi bunun için en uygun aday. Tabi daha küçük ve daha ucuz çipler de kullanabilirsiniz. Mesela Onion firmasının Omega 2 çipi sadece 5 dolar ve bir kiraz büyüklüğünde.

Kapı sensörünüzü evinizin kapısına koyup hırsız alarmı olarak kullanabilir veya evinizdeki kişilerin gelip gitme saatlerini takip edebilirsiniz. Evinizdeki insanları bunun çok ağır bir özel yaşam ihlali olmadığına ikna etmeyi ise size bırakıyorum.

Sonuç

Biz bu projeleri yapalım veya yapmayalım, evlerimiz 20 sene sonra buna benzer hale gelecek. Sabahları aynanız kalktığınızı anlayıp kahve makinesini çalıştıracak, buzdolabınız biten ürünleri sizin için otomatik sipariş edecek, aynanız size arkadaşlarınızla görüntülü konuşma imkanı verecek ve kapınız evinize gelenleri otomatik olarak tanıyıp onları içeri davet edecek. Elimizdeki tek sorun, bu gelişmelerin bize sağladığı fazladan zamanla ne yapacağımızı bilememiz.

Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Eylül 2017 sayısında yayımlanmıştır.