Eylül’den Ekim’e İstanbul
Üniversite bittiğinde, okulun o’sunu bile duymayacağımı düşünüyordum, ta ki “back to school” dönemiyle başlayan acılı ‘ajans üç aylarına’ girene kadar. Sistemin çarkının ta kendisine hizmet ettiğimi anlayınca nasıl bir meslek seçtiğimi o zaman anladım. Bu kötü bir şey değil, hayatın bu kadar içinden olması insanı acayip güncel tutuyor, tabii ki bunun da inişleri çıkışları mecburen oluyor. Okulların açılmasıyla başlayan, Aralık ayının ortalarına kadar süren yoğun tempolu bu dönemin en acı yanı ise uzun ince tatillerden sonra başlayan bu dönem. Güzel yani herkesin tatilden dönmesi, mekanların bir bir açılması, sergilerin bizi kucaklaması ve sanat sepetin en güzel ayı sonbaharın başlaması. Şimdi başınızı kaldırın, göz yaşlarınızı silin ve mesaiden çıkınca beyninizi boşaltabilecek etkinlik seçkime bir göz atın.
Creative Group Head, The Others
Çayır çimen dönemi kapanmıştır…
Sokaklardan mekanlara hızlı bir geçiş yapmak için bu ay yine müzik yardımımıza koşuyor. Çayır çimen dönemini kapatmış, kapalı alandan güzel, tok ses dönemine geçiyoruz. Her sene yolları İstanbul’dan mutlaka geçen Nouvelle Vague, eğlenceli ve kulakta eriyen müzikleriyle 21 ve 22 Eylül’de Babylon’da 2 gün üst üste sahne alacak. Bu sene yeni yüzüyle sezona başlayan Garaj İstanbul, yeni logosu ve isminden attığı İstanbul’la, sorunlar yaşayan İstanbul eğlence sektöründe umudumuzu kaybetmeden ilerlemenin ne demek olduğunu bize gösterecek gibi. Bu ay Garaj’da ilgimi çeken iki etkinlik var. Londralı Nilüfer Yanya, son zamanlarda müzik anlamında yurt dışında sahiplenilen iyi isimlerden biri. İlk şarkısı Keep On Calling’le tüm dünyanın ilgisini çeken Yanya, 13 Ekim’de Garaj’da. 2011 yılında Rock’n Coke’ta yer alan ve elektronik müzik dünyasının efsanelerinden biri sayılan 2manydjs, 7 Ekim’de Garaj sahnesinin yeni soluğunu bizlere tattıracak. Salon İKSV’den de güzel haberler var bu ay, ‘The Sky Was Pink’ şarkısı ile benim kahramanlarımdan biri haline gelen Nathan Fake, 6 Ekim’de kabinde. 25 Ekim’de ise şeffaf ve über elektronik tonlarıyla beni ilk dinlediğim günden beri bırakmayan Com Truise Salon’da olacak. Bu ayın sürprizi ise 3 Ekim’de Zorlu PSM’e gelecek olan Nicolas Jaar!
Home sweet home
İki yılda bir gerçekleşen İstanbul Bienali, bu sene 15.’siyle 16 Eylül-12 Kasım arası, İstanbul Modern ve Galata Özel Rum İlköğretim Okulu başta olmak üzere 6 farklı mekanda çeşitli sergi, söyleşi ve workshoplar ile gerçekleşecek. Bu sene başlığı ve kavramsal çerçevesi “iyi bir komşu” olarak, Elmgreen&Dragset sanatçı ikilisi tarafından belirlendi. İkili konusu ile ilgili “İyi bir komşu, ev kavramını farklı açılardan ele alacak: Gündelik deneyimler yoluyla davranış rutinlerinin ve değerlerin oluştuğu bir alan olarak tanımlanan ev, aynı zamanda bir aidiyet — bir ‘kök salmışlık’ — duygusunu ortaya çıkaran bir yer. Bu sergi, özel alanlarla ilişkilenen farklı yaşam tarzlarını ve içinde yaşayanlar olarak bizlerin evdeki alanları en iyi şekilde kullanma ve kişiselleştirme biçimlerimizi araştıracak. Böylece, evin nasıl da farklı kimliklere dair ipuçları barındırabileceğini ve tarih boyunca kendini ifade etmenin bir aracı olarak nasıl işlev gördüğünü inceleyecek” açıklamasını yaptı. Her bienal döneminde olduğu gibi bu sene de beni heyecanlandıran etkinliği son güne bırakmadan ve her noktasına uğrayarak gezmek gerek.
Ekim perdesi
Her sene ekim ayına ayrı bir anlam katan Filmekimi geldi çattı. Bu sene 29 Eylül – 8 Ekim arası gerçekleşecek olan Filmekimi yine çok iyi bir listeyle yılın ihtişamlı yapraklarını döküyor. Bu sene Godard’ın hayatının anlatıldığı Jean-Luc Godard: Le Redoutable, korku türünde önemli bir yere gelen Can Evrenol’un son filmi Housewife, Cannes’da Altın Palmiye için yarışan bazı filmler öne çıkıyor. Geçen sene çok konuşulan La La Land, 6 ve 7 Ekim’de Live in Concert serisi ile Zorlu PSM’de. Filmi perdede oynarken müzikalin orkestra ile canlı çalınacağı etkinliğe, bütçeniz yeterse ön kategorilerden bilet almanızı tavsiye ederim. BluTV ve Bant Mag.’in iş birliği yaparak gerçekleştirdiği “Pazar Seyri” serisi bir harika, BluTV’nin arşivinden filmler Kadıköy’deki Havuz/Bina’da Pazar günleri bir konuk ve bir filmle farklı bir deneyim sunuyor. Etkinlik detayı ve yeni filmler için Havuz/Bina etkinlik sayfasını takip edebilirsiniz.
Arta kalan festivaller
Bu dönem de festivaller peşimizi bırakmıyor. Yaz festivallerinin kapanışı olarak konumlanan, 16 Eylül’de gerçekleşecek Istanbul Rooftop Festival’in hatırlatmasını geçen ay da yapmıştım. 9 mekanda before’lu after’lı gerçekleşecek festival güzel bir Cumartesi gecesi klasiği olabilir. Diğer bir festival ise biletleri kapış kapış giden, şehri kahve kokusuna bulayan Istanbul Coffee Fest bu sene de 21-24 Eylül’de KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleşiyor. Diğer bir festival de kendine küçük sürprizler yapmayı seven kişilerin vazgeçilmezi kokteyllerin festivali. Geçen ay da farklı bir organizasyon tarafından benzeri gerçekleştirilen İstanbul Cocktail Festival 1-2 Ekim’de KüçükÇiftlik Park’ta. İstanbul’un yeni kültür merkezlerinden biri haline gelen Bomonti ise 16 Eylül’de Bomonti Sokak Festivali’ne ev sahipliği yapıyor.
Bu ay mesainin ilacı etkinlikleri değerlendirmeyi unutmayın!
Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Eylül 2017 sayısında yayımlanmıştır.