Fotoğrafçı Serge Anton yaptığı 30 yıllık gezileri sonucu ortaya “Faces” ismini verdiği bir portre serisi çıkarmış.
Belçikalı fotoğrafçı Serge Anton, Asya ve Afrika’ya yaptığı gezilerinde birçok duygu yüklü ve incelikli insanla tanışmış. Karşılaştığı bu insanları fotoğraflamaya başlayan Anton, Faces ismini verdiği bir derleme ile onların portrelerini bir araya getirmiş. Sonuç olarak, bir tavır sergilemeden, dünya üzerindeki kültürlerin evrensel ruhlarını ortaya koyan bir çalışma ortaya çıkmış.
İlginç bir şekilde Anton’un profesyonel mecrası dış ve iç mimariymiş. Ama bu çalışmasında nasıl samimi bir şekilde insan portresi yakalayabildiğini de gösteriyor. Portre çekimi konusundaki ustalığını ise insan doğasına karşı yıllardır var olan ilgisiymiş. Faces’ın ön sözünde bu ilgisini şöyle açıklamış:
“Çocukluğumdan beri yüzlere bir düşkünlüğüm vardı. Onları inceleyip, çözmeye, anlamaya çalışır ve ne anlatmaya çalıştıklarını hissetmeyi denerdim. Çocukken insan yüzlü kitaplarla sarılı olduğumu hissederdim.”
Suratları ruha bir pencere olarak gören Anton’un portreleri insanların yüzlerindeki hatlara derin bir bakış atıp onların inceliklerini gözler önüne seriyor. Portrelere herhangi bir alt yazı veya açıklama eşlik etmediğinden seyirciler önlerinde gördükleri insanı anlayabilmek için onlara sunular bu hatlara özellikle dikkat etmeleri gerekiyor: yaşlılık ve bilgelik belirten kırışıklıklardan, gülen bir çocuğun kırmızı yanaklarına kadar her hat kişi hakkında bir şey anlatıyor. Bu ‘sessiz’ portreler sayesinde Anton bize insan doğasının evrenselliğini gösteriyor.
“Yüz ruha açılan bir penceredir… İnsanın içinde sakladığı şeyi yansıtan bir aynadır. Ruhani, duygusal şeyleri gösteren, ruhun durumunu, uçucu veya saydam bir ifadenin yansıdığı bir ayna. Ben o ani somutlaştırmayı ve sinsice sadece o eşsiz anda bulunan o ifadeyi yakalamayı seviyorum.”
Kaynak: MyModernMet