Genç İDA’dan Selçuk Yaşar, dijitalleşen iletişim çağındaki en önemli kitle olan Y kuşağını ve bu kuşağın gelecekte şekillendireceği modelleri anlattı.
Genç İDA
İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği – İDA, sektörün geleceğinin genç iletişim danışmanlarının elinde şekilleneceğine inanarak bu yönde birçok adım atıyor. Bu adımlar tepeden inme yöntemlerle olmadığı gibi genç iletişimcilere bugüne kadar yapılmadığı şekilde el uzatılıyor. Eda Erman geçtiğimiz ay bu sayfada Genç İDA oluşumunun kurulduğunu ve genç iletişim danışmanları adına gerçekleştirmek istediğimiz projeler olduğunu duyurmuştu.
Dijitalleşen iletişim çağında en önemli kitle Y jenerasyonu temsilcileri. Bugün iş gücünün yüzde 32’sini oluşturan Y kuşağı temsilcileri 2025’te küresel iş gücünün yüzde 75’ini oluşturacak. Hedef kitleleri de yine kendi jenerasyonları olacak. Bu noktada Genç İDA’nın varlığı büyük önem arz ediyor. Genç İDA, yakın gelecekte markaların hedef kitlesinin en büyük bölümünü oluşturacak olan, dijital çağda büyüyen ve olgunlaşan bu kitleyi en iyi anlayacak, aynı dili konuşacak temsilcilerden oluşuyor.
Genç İDA, öncelikle gençleri işin başında yakalamak için iletişim meslek liselerine giderek işe başlıyor. Amaç, iletişim danışmanlığını, marka iletişimini ve kendimizi anlatmak. Meslek liselerinde kat sayı farkının kalkmasıyla birçok başarılı öğrenci üniversite tercihlerinde alan değiştiriyor. Onlara; iletişim danışmanlığının yıldızı parlayan, en önemli ve prestijli mesleklerden biri olduğunu anlatacağız.
İDA, Genç İDA’nın oluşumuna destek verirken bir yandan da bizim kendimizi geliştirmemize odaklandı. İDA ve Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi arasında imzalanan stratejik iş birliği kapsamında, İDA üyesi kurumlarda çalışan profesyonellere, lisansüstü ve doktora eğitimlerinde yüzde 50 indirim sağlanıyor. Ayrıca ölçümleme konusunda iş birliği başlatıldı. Bu yazıya sığmayacak kadar detayları olan iş birliğinin sektörün geleceği bakımından büyük değeri var. Bu somut adımlar atılırken maalesef gelişmeleri takip etmeyenler, destek olmak bir yana değil köstek olanlar da var. Bugüne kadar sadece kafelerde toplanarak sektörü kurtarmaya çalışanlara neler yapabildiğimizi gösterecek, projelerimizi bir bir hayata geçireceğiz. Her yazımızda bu projelerimizden bir tanesini anlatacağız. Bu yolda genç iletişimcilerden tek isteğimiz bu oluşumun bir parçası olmaları. Gelin hep birlikte sektörün sorunlarını çözmenin yanında geleceğin PR anlayışını da şekillendirelim.
Sevgiyle kalın.
Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Ağustos 2017 sayısında yayımlanmıştır.