Hayallerinizi asla ertelemeyin
Kendimi tanıma ve keşfetme yolculuğuna çıktığım günlerde motosikletin bana hissettirdikleri hayatıma bambaşka bir yön çizdi.
İlayda Yağmur Yılmaz (27)
İşletmeci
17Haziran 1990 tarihinde Zonguldak / Çaycuma’da dünyaya geldim. Bebekliğim huysuz, çocukluğum da oldukça hareketli geçmiş. Spor hayatım da aslında o yaşlarıma uzanıyor, benden 3 yaş büyük olan ablamın doğuştan gelen bedensel engeli sebebiyle yürüyememe ve diğer sağlık problemlerinin üzerine bir de benim ayaklandığım çağımda yerimde durmayışlarım eklenince, ordu mensubu olan babam işe giderken beni de yanında götürmeye başlıyor. Asker ağabeylerimle 4-5 yaşında pentatlona girmeye başladım, içtimalara çıkıyor, onlar ne yapıyorsa yapmaya çalışıyordum.
8 yaşında atletizm ve judoya başladım okul takımlarına seçilerek. Judo’da mavi kuşağa kadar devam ettim, sonrasında babamın mesleğinden dolayı sürekli tayinimiz çıktığı için gittiğim yerde yoktu ve bırakmak zorunda kaldım. Atletizm’de sayısız derece elde ettim, yaklaşık 5 sene 10 bin koşucusuydum. Ortaokulda 2 sene okulumun basketbol takımında oynadım, bölgesel başarılar elde ettik takımımla. Judonun hayatımdan çıkması aslında büyük bir boşluk yarattı bende ve yerini Taekwon-do ile doldurdum. Onda da müsabık olarak bir çok müsabakaya katıldım ve dereceler elde ettim. Yine bir tayin çıkması sonucu o takımımdan da ayrılmak zorunda kaldım.
Ankara’da lise öğrenimimi tamamladıktan sonra üniversite sebebiyle İstanbul’a geldim ve o gün bugündür, 9 senedir İstanbul’dayım. 🙂 İstanbul’a gelişimle birlikte aslında yıllardır içimde gizli kalan ekstrem sporlara olan tutkum açığa çıktı. Küçüklüğümde bisiklet ya da patenle araların arkasına tutunup hızlanmayı çok severdim, tabii o zaman ekstrem spor denen kavrama bile çok uzağım. Kendimi tanıma ve keşfetme yolculuğuna çıktığım o günlerde motosikletin bana hissettirdikleri hayatıma bambaşka bir yön çizdi. Bu süreçte downhill, binicilik, yamaç paraşütü, bungee jumping, crossfit, kitesurf, kick boks gibi bir çok spor / ekstrem spor branşıyla da içli dışlı oldum tabii ki ve birçoğuna da aktif olarak devam ediyorum.
21 yaşımda motosikletle tanıştım, 6 senedir kullanıyorum. Geçen sene katıldığım 600cc Bayanlar Kategorisi yarışında ilk resmi yarışımda birinci oldum. Motosikletin hayatımdaki yerini tarif edebilmem çok zor, her zaman söylediğim bir şey var: “Mutluluk kavramını motosikletten önce bilmiyormuşum gibi hissediyorum.” Günlük hayatımda 7/24 motosiklet kullanıyorum, arazide enduro yapıyorum vakit buldukça. Uzun yola, kısa yola, bütün ulaşımlarımı motosiklet ile karşılıyorum. 9 yaşında bir kardeşim var. 3 yaşından beri benimle birlikte motosiklete biniyor, 2500 km ile ilk EGE turumuzu 2 sene önce yaptık hatta. 🙂
Şimdi ise ablamın en büyük hayallerinden birini gerçekleştirmek için büyük çaba harcıyorum. Doğuştan gelen bedensel engel ve rahatsızlıklarının yanında 2016’da da 4. evre lenfoma teşhisi konduğunda 1,5 sene ablamla çok zorlu ve çetin bi mücadeleye başlamıştık. O günlerde de her fırsatta motosikletimize binip deşarj olduk. Ve ablamın o günlerinde söylediği bir söz vardı: “Bu hastalığı yenersem motosikletle kardeşlerimle İtalya’yı gezmek istiyorum.” Hastalığı yendik çok şükür, şimdiki amacım ise ablamın hayalini gerçekleştirmek. Motosiklet aileme benimle birlikte girdi, ilk başta bu hayali kuran ablam da dahil olmak üzere herkes karşı çıktı, kimse istemedi. Ama şimdi ailemizin içinde bile motosikletimden bahsederken “oğluş” diyoruz. 🙂
Hayat kimine kısa, kimine de uzun. O yüzden asla hayallerinizi ertelemeyin, hep peşinden koşun olur mu?
Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign’in 39. sayısında yayımlandı.