Hayatım Reklam: Bade Varol

JR. by Campaign’in 39. sayısında Hayatım Reklam köşemizin sorularını McCann İstanbul’da metin yazarı olan Bade Varol (28) yanıtladı.

Reklamcı olma sebebim:
Şimdilerde çok belli olmasa da çocukken pek yemek yemezmişim. Dedemle babannem reklamları izlerken ağzımın şaşkınlıktan ve meraktan açık kaldığını keşfedip, bana bu yöntemle yemek yedirmeye başlamışlar. Hatta dedem hızlı çözüm gerektiren anlar için reklamları kasete kaydetmeye başlamış bi noktadan sonra 🙂

Yani aslında böyle sorulunca havalı olsun diye “taa o zamanlardan reklamcı olacağım belliymiş” diyorum. (Çünkü her gün sorulur bana bu.)

Çocukluk hal ve hareketleri bir yana, aslında meslek edinecek kadar sevdiğim 2 şey vardı bu hayatta. Birincisi hayvanlar, ikincisi de hayal etmek. Veteriner olmak hayvanları çok sevmekten ziyade sayısal derslerde iyi ve çalışkan olmayı gerektirdiği için, onlar da bende hiç olmadığı için, daha iyi kıvırabildiğim ve ders çalışmaktan biraz olsun kaçabildiğim mesleğe yöneldim.

İş tanımım vs. gerçekte yaptığım:
Benim işim markaların dijital iletişimlerinde söylemek istediklerini, hem gündeme hem de o markanın insanlarına en uygun ve doğru şekilde yazıp çizip aktarabilmek. Çalıştığım ajanslarda da çoğunlukla yaptığım şey bunlar çerçevesinde dönüp durdu. Ancak ajansların içinde her günümüz bu mükemmellikte geçmediği için ve yaptığımız işin büyük çoğunluğu ekip işi olduğu için, ekibi oluşturan her title’ın yerine geçebilmek gerekiyor bazen. Müşteriyle arayı iyi tutarak brief almaktan başlayıp, fikri sunup, hayata geçirip kendi Facebook’unda postlamaya kadar her şeyi iş tanımında olmasa bile gerçekte yapmak durumunda kalabiliyorsun ama bence bu iyi bir şey. En azından benim için. 🙂

Birlikte çalışmak istediğim markalar / kampanyalar:
Üniversitede çok temiz bir iç rahatlığıyla içime sinen bir WWF projesi yapmış ve kendimi çok iyi hissetmiştim. Şimdi gerçek bir projede WWF ile çalışmayı ve yine aynı iç rahatlığını hissetmeyi çok isterim.

Kariyerimle ilgili en büyük hedefim:
Zamanın ötesinde işler yapabilecek kadar kafamı açacak insanlarla doğru yer ve zamanda çalışmak en büyük hedefim ve isteğim diyebilirim.

Sektörü sevmeme / sektörden soğumama neden olan etkenler:
Hayal gücü ve yaratıcılığı kullanarak her gün değişen, gelişen dinamiklere uygun işler çıkarmaya çalışmak, her yeni güne bir challenge olarak bakmak sektörü sevmemin en büyük etkeni. Soğutan da pek bir şey yok aslında. Yani işin içindeyken çok var söylendiğim, yıldığım ve yorulduğum şeyler ama pılıyı pırtıyı toplayıp başka bir mesleğe geçmeyi düşündürmediğine göre çok da yok demek ki. 🙂

Birlikte çalışmak istediğim ünlü:
Birlikte çalışmak istediğim ünlü bir köpek var, o sayılır mı? 🙂 Kendim için değil valla, annem çok sevdiği için Kıvanç Tatlıtuğ’la bir projede birlikte çalışalım isterdim. Kıvanç’tan imzalı fotoğraflar, ses kayıtları falan derken bu mesleğin hayrını sonunda beni buralara getiren anneciğim de görsün. Kendim için birlikte çalışmak istediğim ünlülerse şöyle sıralanıyor: Eminem, Tim Burton, Hayko Cepkin ve Aysun Kayacı.

Örnek aldığım kişi(ler):
Bu meslek ve çok daha fazlası için örnek alınacak numune insanla şanslıyım ki oldukça erken tanıştım. Cevap sevgili (eski) direktörüm Kaan Ayçe’den başkası değil. <3

Şimdiye kadarki en favori çalışmam:
Daha iyisini yapana kadar en iyilerini beğenmemeye devam! 🙂

Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign’in 39. sayısında yayımlandı.