Hayatım Reklam: Mustafa Can Demir
Temmuz sayısında, Hayatım Reklam köşemizin sorularını 41? 29!’un reklam yazarlarından Mustafa Can Demir cevapladı.
Aslında psikolojiye olan hayranlığımı, daha eğlenceli ve üretici (tam “kime göre, neye göre?” denilecek cümle ama bana göre öyle :)) bir yola evirmek istememle, 18 yaşımda reklamcı olmaya karar verdim. 18’inizde aldığınız bir kararın hala peşinde koşuyor oluşunuz, ayrı bir motivasyon sağlıyor. Buna ek olarak; oturduğun yerden bir şeyler üretmek çok büyük lüks. Bunu bir yaşam biçimi haline getirip, ekstra olarak da fikirlerinle insanları etkilediğini gördüğünde, “maaş günü mutluluğu”nu 1 aya yayıyorsun.
Birlikte çalışmak istediğim markalar/ kampanyalar:
Markasını tanıyan, markasının ve kullanılacak mecraların sınırlarını bilen, bunu karşı tarafa anlatabilen, yeniliklere açık ve yeterince cesareti olan tüm markalarla güzel işler yapılabilir diye düşünüyorum. İsim vermek gerekirse; “Harvey Nichols – Sorry, I Spent It On Myself” gibi eğlenceli, “Burger King – Proud Whopper” gibi temiz, “Terre Des Hommes – Sweetie” gibi çözüm odaklı, zekice ve olağanüstü işlerin içinde olsam, mutluluktan uyuyamazdım.
En büyük hedefim:
Yaptığım işin yalnızca ve hep kreatif bölümünde yer almak. Bir ajans açıp çeşitli risklerle kafamı meşgul etmek, bu mesleği tercih sebebime ihanet olur gibi hissediyorum. Tabii Cannes’dan Aslan, D&AD’den şık bir kalem almak, yeni bakış açıları kazanmak/kazandırmak gibi hedeflerim de var.
Sektörle ilgili sevdiklerim:
Sürekli kendini tatmin ediyor, yeni bir şeyler düşünüyorsun. Sana kimse, “bak bunun matematiği budur” diye bir şey öğretemiyor, sen de öyle bir formüle bağlı kalarak iş yapmak zorunda kalmıyorsun. BU HARİKA BİR ŞEY!
Sektörle ilgili sevmediklerim:
İçeride bambaşka bir dünya olmasına, emek yoğun çalışılmasına rağmen sanki yalnızca goygoy yapıyor, tüm gün ajansta partiliyormuşuz gibi gösterilmesi bana garip geliyor. Evet zaman zaman eğleniyoruz ama işin cezbedici tarafı bu olmamalı diye düşünüyorum.
Birlikte çalışmak istediğim ünlü:
🙂 Burada biraz uçacağım; Quentin Tarantino, Guy Ritchie, Hans Zimmer, Akira Yamaoka ve Chuck Palahniuk.
Örnek aldığım kişiler:
Bu soruyu “imrenerek baktığın kişiler” olarak değiştirirsek Eric Quennoy, Jose Miguel Sokoloff gibi isimleri burada anabilirim sanırım. Herkesin kendi seçimleriyle şekillendirdiği, özel bir yolu olduğuna inanıyorum. Bu kadar hızlı değişen bir dünyada, örnek alınacak davranışlar da şekil değiştirebiliyor.
Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Temmuz 2015 sayısında yayınlandı.