Hayatın katı kurallarına inat: SuCO
Esnek ve katlanabilir yapısı sayesinde kolay taşınabilen ve bizi bildiğimiz kalıplardan uzaklaştıran SuCo’nun kurucu ortağı Zeynep Uslu (28) ile tasarladıkları bu sıra dışı su matarası hakkında konuştuk.
Bilgi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümünden mezun olan Zeynep, çeşitli markalarda edindiği iş tecrübelerinin ardından kurumsal hayatla vedalaşması gerektiğini fark ediyor ve sonrasında kişisel ihtiyaçları doğrultusunda SuCo fikri ortaya çıkıyor. Ortağı Alihan Aker’le beraber 1 yıllık bir çalışmanın sonunda geçtiğimiz 25 Mart’ta ürünün lansmanını yapan Zeynep’le fikrin nasıl ortaya çıktığını, mataranın özelliklerini, Türkiye’deki su matarası pazarını ve gelecekteki planlarını konuştuk.
SuCo fikri nasıl bir ihtiyaçtan doğdu?
Çok fazla su içen biri olarak benim için ciddi bir ihtiyaçtı. İyi bir malzemeden su içmeye çalıştığınızda, su içmek çok zor. Yani bir ihtiyaç tarafı vardı zaten. Bir gün Alihan’la Nişantaşı’ndayken, katlanabilir bir su matarası örneği gördük ama ürün Çin’den geliyordu. “Fikri ne güzel ama ne kadar sağlıksız,” diye konuşuyorduk kendi aramızda. Sonra “Ya, tamam, biz bunun sağlıklısını yapmalıyız, galiba yapacağımız şey bu olacak ve buna başlayacağız,” dedim ve araştırmaya başladım. Fikrin çıktığı günden ürünün çıkışına tam 1 sene geçti. O esnada malzeme mühendisi bir arkadaşımızdan danışmanlık aldık, sonra Türkiye’de hangi firma ile üretebiliriz onu araştırdık. Birçok firma ile görüştük. En son Korozo ile anlaştık.
Peki Türkiye pazarına baktığınızda neler gördünüz?
Aslında Türkiye matara pazarında bir Türk oyuncu yok. Baktığınızda matara satılan yerler ağırlıklı olarak kitap evleri ya da büyük ailelerin çocukları ile gittiği, herkese hitap eden yerler ya da spor mağazaları. Buralarda da yurt dışından gelen markalar var. O yüzden bu bizim için çok büyük bir avantaj, çünkü biz şu anda olmayan bir pazar yaratmaya çalışıyoruz. Bu nedenle “yerli malı yurdun malı” sloganı üzerinde duruyoruz.
Bu şişenin özelliklerinden bize bahsedebilir misin?
SuCo’nun fonksiyonellikte en büyük özelliği katlanabilir olması. İçinde su olmadığı zaman katlayabiliyorsun ve minicik oluyor. Bunun dışında, BPA’sız ve suyun temas ettiği katman polietilen. Polietilen de kalp stenti ve implantlarda kullanılan bir malzeme, yani insan vücudu ile barışık. Ayrıca çok dayanıklı, bütün testleri yapılıyor.
Bu şişeleri çeşitli sticker’larla kişiselleştirme şansı da var, bunları siz mi sağlıyorsunuz?
Biz en başında SuCo çıkarken içine koymak için “Good health is the new black” sticker’ı yaptırmıştık. Şu anda sağlıklı yaşam çok ciddi bir trend. Herkes bir yerden buna dahil olmaya çalışıyor. Bizim biraz nabzı yoklayıp yaptığımız sticker’lar da var. Mesela MindBody’ye özel Fatma’nın eli, fil falan yaptırdık. Ama insanlar da gerçekten çok yaratıcı, elinde olan sticker’larla çok güzel tasarımlar yapanlar oldu. Beyazın üzerine yazı yazanlar oluyor, bir kullanıcı mandala yaptı, biri çok güzel bir aslan çizmiş, bir tane fil çizildi.
Şu anda SuCo tüketiciyle nasıl bir araya geliyor? Onu nasıl edinebilirler?
mataramasu.co’dan online satışımız var. Onun dışında olabildiğince bize uygun olan festivallere ve kermeslere katılmaya çalışıyoruz. MindBody’deydik, 11 Haziran’da Global Wellness Day’deydik. BÜMED’in bir festivaline katılmaya çalışıyoruz. Böyle yerlerde daha çok fiziksel olarak insanlar görebilsin, dokunabilsin istiyoruz. Onun dışında Bebek’te EatProDiet’ta, hemen onun yanındaki FourSome’da ve bir de UrbanSpinners’da da satışımız var. Birkaç tane daha görüştüğümüz yer var.
Gelecek hedefleriniz neler?
Birincisi biz gerçekten su tüketimine önem veriyoruz ve herkesin elinde SuCo olmasını hedefliyoruz. Aynı zamanda, kullanmaya başladığında bir noktada SuCo, aksesuar gibi oluyor elinde.
Onun dışında marka işbirlikleri yapıyoruz. Babylon Soundgarden’da bir marka işbirliğimiz vardı. Onun dışında görüşme aşamasında olduğumuz ve bizi çok heyecanlandıran bir marka işbirliğimiz olabilir.
Bizim SuCo’da, marka dışında yapmaya çalıştığımız, insanları esnek yaşamaya davet etme ve insanlara ilham verme gibi motivasyonumuz var. Çünkü bizim dönemimizde gerçekten çok fazla girişimci var. İnsanlarda artık şöyle bir cesaret var: Aklına bir fikir geldiğinde, “Evet, ben bunun peşinden gitmeliyim çünkü şu yaşımda risk almazsam daha sonra almam çok zor.” Etrafımızda ulaşabildiğimiz SuCo kullanan insanlarla, “SuCoholicler” adı altında her hafta Instagram’da onları paylaştığımız ve “Esnek yaşa!” sloganıyla ilerlediğimiz bir kampanyamız var. Onun da iki tane marka yüzü var, onlarla da iletişime Temmuz ayında başlayacağız.
Şu ana kadarki kullanıcı geri dönüşlerinden memnun musunuz? Olumsuz yorumlarla karşılaştınız mı?
Olumsuz bir yorum almadık. O konuda çok şanslıyız ama iletişimi sosyal medyadan yapan bir markayız ve sosyal medyada markalara karşı çok savunmacı veya çok saldırgan yaklaşanlar olabiliyor. Sosyal medyanın da doğası bu. Öyle sosyal medyadan aldığımız bazı şeyler oldu ama hepsine cevabını verebildik. Hepsi sonrasında pozitif feedback’e dönüştü. Mesela Korozo ile iş ortaklığımızı sorgulayan bir kullanıcı çıktı, ona hemen Korozo’daki kontaklarımızla mail’lerimizi cc’leyip belgelerimizi gönderdik. Ondan sonra bazı testleri yapıp yapmadığımızı soran bir kullanıcı çıktı, ona hemen testlerimizi gönderdik. Mümkün mertebe zaten gelen sorulara cevap veriyoruz. Ama birebir de iletişim kuruyoruz.
Şu anda hangi kesim daha fazla talep gösteriyor SuCo’ya?
Annelerin çok dikkatini çekiyor, çocuklar çok büyük bir hedef kitle bizim için. Çünkü çocukların çantası gerçekten çok ağır. Bu yüzden SuCo’nun esnek yapısı onlar için çok rahat oluyor. Anneler dışında sporcular var, onlar da su içmeye gerçekten çok dikkat ediyorlar ve bu yüzden onlara çok saygı duyuyorum. Beyaz yakalılar var. Yaş ortalaması olarak da, annelerden ulaştığımız çocukları dışında tutarak, 9-30 yaş arası genç diyebileceğimiz nesilden en fazla ilgi var.
Fiyat konusunda aldığınız yorumlar nasıl, fazla bulunuyor mu?
Gerçekten matara kullanıcısı olan ve matara pazarını bilen insanlar fiyatı çok olumlu buluyorlar, çünkü en ucuz matara 45 liradan başlıyor, markasını bilmiyorsun, ne olduğunu bilmiyorsun. Onun yanında SuCo’nun bir fiyat avantajı var. Ama normal alıştığımız bir matara formunda olmamasından dolayı “Aa, ama bu su matarası mı? Ne kadar kullanabilirim?” gibi bir yorum oluyor. Biz de onlara en az bir sene kullanabileceklerini söylediğimizde “Çok iyi bir fiyatınız var,” diyorlar. Fakat piyasada olan ve işe iş gözüyle bakan insanlardan “Araştırma yaptınız mı? Sizce doğru fiyat mı?” sorusunu birkaç kez aldık ve hepsine de doğru fiyat olduğunu anlatabildik.
Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Temmuz 2016 sayısında yayımlanmıştır.