Bu ayki dergi hazırlıkları için okuduğum birçok makalede, yaptığım röportajlarda ya da ettiğim sohbetlerde genel olarak dikkatimi çeken bir konu oldu: İnsanların hayatlarına dokunan işler yapmak.
Deliriyor muyuz hakikaten?
Bu ayki sinema yazımızı okurken de aklımda yer eden ve gayri ihtiyari durup durup tekrarladığım bir cümle oldu: “Yavaş yavaş delirdim, kimse fark etmedi” Sonrasında sevgili Aslı Balkan’ın mutluluk üzerine olan yazısı buna eklendi ve beynimde oluşan tüm bu ekosistem içinde çelişkiler birbirini kovalamaya başladı. Rollerine kendini fazla kaptıran oyuncular gibi biz de farkında olmadan bu akışa kapılıp gidiyor muyuz?
Yeni neslin en moda sözcüklerinin deneyim, adaptasyon, sınırları zorlamak, değişim, yeni kurallar, doğal yaşam gibi sözcükler olması; markaların bunları “hayat senin kurallar senin” gibi cümlelerle kendi iletişimlerine uyarlamaları ve sonra bizim dönüp yine bunlardan güç almamız… Sizce de biraz ironik değil mi? Hani güçlü olan bizdik?
Hadi ama! Delirtmeyelim kendimizi 🙂 Hazır havalar da ısınmaya yüz tutmuş, montlar ağır gelmeye başlamışken kafaları kaldırmanın, kemikleri güneşe doğru açmanın ve doğanın kendi mutluluğunun tadını çıkarmanın zamanı. Gezenin, görenin, sorgulayanın ve yaratanın bol olduğu içeriklerle dolu bir JR’la daha sizi baş başa bırakıyor ve mutluluğunuza bir tutam katkıda bulunabilmeyi diliyoruz.
Herkese keyifli okumalar:)
Seda Büktel
JR. Yayın Yönetmeni
Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Mayıs 2017 sayısında yayımlanmıştır.