Her yıl olduğu gibi bu yıl da Kristal Elma Ödülleri’nin yaklaşmasıyla heyecan arttı. Geçtiğimiz yıllarda ekibiyle beraber yarattığı çalışmayla Kristal Elma kazanarak bu heyecanı ikiye katlamış kreatiflere “İlk Kristal Elma” deneyimlerini sorduk. Buyurun, bizlerle paylaştıkları deneyimlerini ve yaşadıkları heyecanı kendilerinden dinleyin.
Özge Güven (29) Sr. Art Direktör, TBWA\İstanbul
İlk Kristal Elma ödülüm, IKEA Tidy-up ilanlarım içindi. O zaman TBWA\İstanbul’da sanat yönetmeni olarak çalışıyordum, şimdi de aynı şekilde devam ediyorum.
Daha önceki yıllarda Kristal Elma Festivali’ne katılmamış, herhangi bir işimi de yarışmaya göndermemiştim. O yıla kadar da reklam ajanslarında çalışmamıştım. Benim için sadece ilk Kristal Elma ödülü değil, birçok şey için ilk oldu. IKEA Tidy-up kampanyası için çok emek harcamış ve de iş için çok severek çalışmıştım, o nedenle ödüllendirildiğini öğrenmek elbette çok sevindirici bir haber oldu. Bu ödül ile sektördeki en başarılı işler arasında yer alıyorsunuz ve bu durum sevindirici olduğu kadar motive edici de. Aldığın ödül bir çıta ve ondan sonra daha iyisinin peşinden koşmanı sağlayan bir motivasyon.
Altan Dilek (28) İçerik Üreticisi ve Metin Yazarı, Sotka
Kristal Elma ödülünü Tribal Worldwide İstanbul’da, Sosyal Medya Uzmanı ve İçerik Üreticisi pozisyonunda çalışırken Vodafone Arena için hazırladığımız Akıllı Tabelalar işi ile almıştık.
Kristal Elma ödül töreninden önce hangi işlerin ödül kazandığıyla ilgili dedikodular yayılabiliyor. “Akıllı Tabelalar” işinin de ödül aldığını duymuş ama son ana kadar temkinli yaklaşmıştık. Hatta bizim ödül törenin en sonlarına kaldığından “Acaba?” bile demiştik. Ta ki sunucu hanımefendi ödül kazandığımızı açıklayana kadar.
Tabii ki gururla karışık bir mutluluk hissi kaplıyor insanı. İşi birlikte yaptığınız insanlarla mutluluğunuzu paylaşıyorsunuz.
Ödül kazandıktan sonra ilk işim LinkedIn hesabımı düzenlemek oldu. Şaka bir yana çevreden çokça olumlu tepki ve tebrik alıyorsunuz. Bu bir süre sonra iş teklifi haline de dönüşmeye başladı. Devamında da bana kattıkları için Tribal İstanbul’a teşekkür ederek Sotka ile yeni bir maceraya yelken açmış oldum.
Bu ödül sayesinde işin yazarlık kısmında da yer alabileceğimi görerek ve göstererek kariyerimi bu doğrultuda devam ettirmeye karar verdim.
Kerem Tüten (29) Metin Yazarı, Medina Turgul DDB
Kristal Elma, reklamcılık kariyerimde kazandığım ilk ödüldü. Heyecanımı pek saklayamamıştım. Sahneye ekipten ilk ben atladım diye hatırlıyorum. O zamanlar daha çok yeniydim. Ajans denen yeri ilk kez birkaç ay önce görmüştüm. O yüzden bu ödül sayesinde birden tanındım, iş yerinde şu pozisyona getirildim ya da başka ajanslardan teklifler aldım diyemem. Ama TBWA\İstanbul’a girmeden önce yaptığım iş görüşmesinde beğenilen işlerimden biri olmuştu.
İlk Kristal Elma’mı Monami My Dough Oyun Hamuru için hazırladığımız “Zeka Ürünü” isimli ilanla kazanmıştım. O dönem Grey İstanbul’da, stajyerlikten Jr. Metin Yazarı pozisyonuna daha yeni geçmiştim.
Ezgi Güneş (27) Sr. Metin Yazarı, Wanda Digital
Kristal Elma kazandığımda Punch’ta yazardım. Ali Musa Paça – benim harbi harbi ustam olur- üniversite 1’den bu yana yazarlık konusunda beni destekledi, yeri geldi kızdı, bazen de cesaretlendirdi. Ama o ödülü almaya çıktığımızda sanki üniversiteden bu yana yaşadığım yorgunluk, “Ben şimdi n’apıcam” hissi, iyi yazar olmak için duyduğum korkular hepsi kafamdan uçup gitti.
Zaten ilk olarak Özgecan Yasası için yaptığımız sosyal sorumluluk projemiz Kristal Elma almıştı ve herkesin yarası, acısı ve tepki göstermek istediği bir konu olduğu için ayakta alkışlanmıştı. Bir kadın olarak böyle bir projeye ucundan kıyısından dahil olmuştum. Alkışların arasında heyecandan titreyerek “Evet” dedim “O elimdeki kalemle, Word dosyasıyla, bulduğum sloganla, sabah akşam tepinerek düşündüğüm isim çalışmalarıyla, ‘Yok burası olmadı’ deyip 5 saatte bir paragraf yazdığım işlerle bir şeyleri değiştirebilmek mümkün. Mümkün olmasa bile denemeye gerçekten değer.”
Ödülleri aldıktan sonra Musa, onları çantası olanlara dağıttı ve ekledi “Bunlara en ufak bir zarar bile gelmeyecek!” Sizce bu sözden sonra onlara zarar gelir mi? : ))) Aslı ile ben yanımızdaki ceketlere ödülleri sardık ve itina ile çantamıza yerleştirdik. Galiba ödül almanın ağırlığını en çok burada hissettim. Bu yüzden keşke ödülleri muhafaza etmek için de bir yöntem düşünülse ne kadar güzel olur : )
Ödülleri aldıktan sonra kariyerim şöyle değişti diyebileceğim bir şey yok belki ama annem ve babamı gururlandırmak bile bana yetti. Yani işin özü; ödül almak aşırı güzel bir his ve bu hissi çok az da olsa tatmak için günlerce sabahlarım, konkurların arasında bile olsa fikir bulmak için çabalarım.
Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Ekim 2016 sayısında yayımlandı.