Kapak yakışıklısı: Nao
Terminator, I-Robot, Age of Ultron, Ex Machina… Bu tarz bilimkurgu filmleri bize insansı robot teknolojisinin kontrol edebileceğimizden daha fazla gelişeceği ve yapay zeka ile bu robotların insanlık için tehdit edici bir varlık oluşturacakları yönünde bir öngörü sunuyor.
Stephan Hawking, Elon Musk ve Bill Gates de yapay zekanın nihai gelişiminin insan ırkının sonunu getirebileceği konusunda endişeliler.
Bu teori gerçekleşirse biz bunu görebilir miyiz, burası net değil. Aslında insanoğlunun dünyaya yeterince zarar verdiği ve o olmadığı takdirde diğer tüm canlılar için hayatın daha iyi olacağı, hatta virolojist Jonas Salk’ın “Eğer bütün böcekler dünyadan yok olacak olsaydı, 50 yıl içerisinde dünyada hayat sona ererdi. Eğer insanoğlu dünyadan yok olsaydı, 50 yıl içerisinde bütün yaşam kendini yeniler ve gelişirdi” sözünü göz önünde bulundurursak bence robotların insan ırkını yok etmesinde bir sorun yok. Ama zaten günümüz robot teknolojisi henüz emekleme çağında. Ve son dönemde geliştirilen Pepper ve Nao gibi insansı robotlara bakarsanız bırakın korkmayı gidip sarılmak istersiniz. Nitekim Pepper’ın programları arasında sarılma özelliği de var.
Japon telekomünikasyon şirketi Softbank’ın, Fransız Aldebaran Robotics ile birlikte çalışarak geliştirdiği Pepper, insanların ruh halini anlayıp onlara dert ortağı olabilmesi için tasarlanmış. Kardeşi Nao ise, bu arada kendisi bu sayımızın kapak yakışıklısı, Maroon 5’ın Moves Like Jagger şarkısı eşliğinde kıvrak figürler sergilerken, zeybek müziğinde de efeler gibi dizini yere vura vura dans edebiliyor. O da etkinliklerde şov yapmak ve çocuk eğitiminde yardımcı olmak için tasarlanmış.
Nao’yu Türkiye’de İnrobotek firmasında bulmanız mümkün. Pepper’sa geçtiğimiz Haziran ayında satışa çıktı ve ilk etapta 1000 adet üretilen bu insansı robot, 1 dakika içinde tek celsede satılarak tükendi.
Özetle 2015, şirin suratlı ve ilerleyen zamanlarda adeta panpamız olabilecek robotların yılı oluyor ve biz de bu trendi JR aracılığıyla sizinle paylaşmak için kolları sıvadık; moda editörü Gökçecan Yürekli’nin fikir anneliğini yaptığı çekimler için işlerini çok beğendiğimiz ve cünyır cemiyetine hemen dahil etmek istediğimiz fotoğraf sanatçısı Dilan Bozyel ile çalıştık.
En iyi açıyı yakalayabilelim diye gün sonunda kendimi Tophane’deki Çınaraltı nargilecisinde deli gibi koltukları kenara çekerken bulduğum bu çekimde, emeği geçen herkese çok teşekkürler!
Keyifli okumalar, 30 yaş üstüne de 🙂
Didem Öner
JR. Yayın Yönetmeni
Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Temmuz 2015 sayısında yayınlandı.