Bu ay Keşke Ben Yapsaydım diyerek kendisinde ayrı bir yeri olan reklam filmini anlatan isim YouthWorks’ün Art Direktörü Gizem Oktay (28) oldu.
Müzisyen bir anne ve ressam bir babaya sahip şanlı bir birey kendisi.
Müzikle ilgilenmesinden mütevellit, ritim ile görselliği harika kombinliyor. Björk’ün klipleri, Massive Attack, Chemical Brothers, White Stripes derken; Adidas, Coca Cola, Nike reklam filmlerini çektikten sonra uzun metraj filmlere geçiş yapıyor, ardından Eternal Sunshine of The Spotless Mind’da fantastik öğeleri romantik komedi gibi bir türe ustalıkla yerleştirebiliyor ve Science of Sleep’de yalnızca sanat yönetimi ile de izlenebilir bir film yapılabileceğini gösteriyor.
Levi’s – Watch Pocket filmi de tüm zamanların en çok ödül alan reklam filmi oluyor. Michel Gondry’nin markanın bilinirliğini öne çıkarma gibi bir kaygısı yoktu tabii ki. Markanın bilinirlikten öte tercih edilme kaygısı vardı. Filmde genç, çekici bir erkeğin Levi’s giymesi ve her şeyi onun gözünden görmemiz bence hedef kitle ile harika bir özdeşlik kuruyor. Hiç diyalog olmadan, sadece harika görsellikle; monokrom çekimlerin tehlikeli, ilgi çekici ve kendine güvenen tavrı, o zamanın reklam stereotipi olmamasından dolayı Michel, bakış açısı farkıyla diğer reklam filmlerinden ayrışıyor. Marka tüketiciye; özgüven, havalılık ve çekicilik vadediyor, aslında kendisi kendini ve işlerini çok iyi özetliyor:
“Yönetmeye başlamadan önce, gösterişli reklamlardan ve videolardan hep nefret ettim. Tipik olanı takip etmedim ve insanlara modaya uymalarını önermedim. Her zaman, insanların benim işlerimi izlediklerinde kendilerini iyi hissetmelerini hedefledim.” – M. Gondry
Künye
Marka: Levi’s
Yönetmen: Michel Gondry
Kampanya: Watch Pocket
Yayın: 1994
Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign’in 37. sayısında yayımlandı.