Kurumsal sosyal sorumlulukta iletişimin dengesini sağlamak kime düşer?
İletişimin beraberinde gelen kurumsal sosyal sorumluluk hakkında her bir detay yeterince biliniyor mu? Genç İDA’nın bu soruya bir cevabı var.
Pelin Arslan (26)
Genç İDA
Merhaba, iletişim sektörünün hem genç hem de duyarlı üyeleri. Burada duyarlı kelimesinin altını çizmek istiyorum. Çünkü artık toplumsal fayda, değer yaratmanın aracı olmanın ötesine giderek bir gereklilik haline geldi. Müşteri adına iletişimi yürütmenin yanı sıra yaşadığımız topluma ve toplumun sorunlarına katkı veya sosyal dezavantajlara çözüm getirecek şekilde örmek gerekiyor. İşte bu örgünün markalar tarafından toplumsal hassasiyetle hayata geçirilen formatına “Kurumsal Sosyal Sorumluluk” diyoruz ama bazen tam olarak hedef-kitle gibi temel taşları değil, projenin pazarlama faaliyetlerine aracı olma ihtimaline odaklanarak harekete geçiyoruz. Bu nedenle bir projeyi hayata geçirmeden önce doğru noktaya ulaşmak ve markanın imajına katkı sağlayabilmek için iletişim dilini tam olarak oturtarak çalışmakta fayda var.
“Amaç” yola çıkmadan önce düşünülmesi gereken en önemli nokta. Arkamıza dönüp baktığımızda bu sorunun cevabını bilmiyorsak sonuçsuz çalışmalar ortaya çıkıyor. Amacı kaybettiğimizde işin başında yanımıza aldığımız sağduyu da kaybolmaya başlıyor.
Son yılların akılda kalan sosyal sorumluluk projelerine baktığımızda görüyoruz ki hedef kitleye “gerçek” katkı sağlayacak fikirlerin “samimiyet”le sürdürülmesi amaca ulaşmanın en önemli püf noktası. Yapılan iş böyle olunca fikri benimseyen kitle ardından başkalarını da getiriyor. Hani çocukken halat çekme yarışması oynardık ve elimiz acıdığında ipi bırakırdık ya; artık kitleler kurumsal sosyal sorumluluk projelerini elleri acıyana kadar bırakmıyor. Ne zaman ki fayda alamıyor ya da inancı kalmıyor o zaman ipi bırakıyor.
Biz iletişimcilerin görevi ise bu ipi sağlamlaştırmak, kopmasını önlemek ve hedef kitle ipi bıraktığında karşı taraftan ipi çeken markanın yani projesinin düşmesini önlemek ve en önemlisi aradaki beraberliği sürdürülebilir hale getirmek.
Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Kasım 2017 sayısında yayımlanmıştır.