Üniversite seçimlerimiz yavaş yavaş belli olurken geleceğin moda tasarımcısı olmak isteyen genç yeteneklerimizle naçizane birkaç bilgimi paylaşmak isterim.
Merve Eke (25) Sales & Marketing Assistant, Aslı Filinta
Uzun yıllar uluslararası bir moda okulunda çalıştım. Akademik programlar koordinatörlüğünün yanı sıra simultane tercümanlık da yaparak moda eğitimine dair birçok disiplini hem teorik hem de uygulama olarak deneyimleme fırsatına sahip oldum. Şu anda Aslı Filinta markasında çalışıyorum ve söyleyebilirim ki arkadaşlar, Moda Tasarımcısı olmak gerçekten ciddi bir mesele.
Sokakta rastladığınız her 10 kişiden 7’sinin moda tasarımcısı olduğu günümüzde, gerçekte moda tasarımcısı nasıl olunuyor? Konuyu biraz açalım.
O benim dünyam…
Öncelikle, moda tasarımcısı olmak isteyen kişinin muhakkak kişisel bir dünyası vardır. Burada, ilham aldığı her şeyi biriktirir ve hayata geçirmek ister. Hayal edilenleri gerçeğe dönüştürmek için profesyonel okullar mevcut. Ancak kişinin dünyasını gerçeğe dönüştürecek okul seçimini çok doğru yapmak gerekiyor. Bu noktada benim görüşüm, sadece moda üzerine yoğunlaşmış profesyonel bir okulu tercih etmek yönünde. Modanın tüm aşamalarının öğretileceği, koridorlarından sanat akan kurum ve enstitüler bu alanda çok uzun yıllardır hizmet vermekte.
Tam donanım
Bir moda tasarımcısının tasarım bilgisi, kumaş bilgisi, kalıp bilgisi, çizim bilgisi, renk uyumu bilgisi, moda yönetimi bilgisi, marka stratejileri bilgisi, moda kültürü/tarihi bilgisi gibi birçok donanıma sahip olması gerekiyor ve inanın bu bilgiler sadece çizim yapsanız bile gerekli. Çünkü tasarımcı dökümlü bir elbise çiziyorsa, o dökümü verecek kumaşa da hakim olmalı.
“Yeter ki üniversite diplomam olsun nasılsa ben yönetim kısmında olacağım” diyor olabilirsiniz ama kendi markanız için üretim yaptıracağınız kişileri doğru yönlendirmek de bu donanımları gerektiriyor.
Moda Tasarımı eğitiminde temel bilgileri kavramak çok önemli. Atılan temeller ne kadar iyi olursa kendinizi o kadar geliştirebilirsiniz. Örneğin pensin ne işe yaradığını bilmemek, yemek yaparken tuzun nasıl bir tat vereceğini bilmemek ile aynı şeydir. Çizim yaparken onun nasıl üretileceğini düşünmemek, yiyip yiyip kilo almayacağını düşünmek ile aynı şeydir. Mağazada denediğimiz bir etek hakkında “bedeni oldu da beli tam oturmadı” yorumunu yapıyorsak, o etek için oluşturulan kalıpta hata var demektir; ve iyi bir okul sizlere bu hataları yapmamayı daha siz çizim öğrenirken öğretir. Sadece bu örnekler bile konunun ne kadar geniş olduğuna dair size ipucu verebilir.
Türkiye’de bu hizmeti veren kurumlar sınırlı sayıda olsa da, gerçekten kendini moda tasarımcısı yetiştirmeye adamış okullar bulunuyor. Bugün hepimizin hayranlıkla takip ettiği dünya markalarında çalışan pek çok ünlü tasarımcının yolunun bu okullardan geçtiğini söyleyebilirim.
Moda Tasarımcısı demek, sınırları olmayan, dünyayı farklı açılardan görüp, gördüklerini yorumlayabilen kişi demek bana göre. Doğru akademik tercih çok önemli. Ancak her şeyden önce çok çalışmak ve hayal gücünüzü sadece Türkiye ile sınırlamayacak kadar geniş tutmak geliyor.
Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Temmuz 2017 sayısında yayımlandı.