Y kuşağı olarak her konuya olduğu gibi mutfağa da “ben bunu yapmak istiyorum” iddiasıyla mobil cihazları getirdik, annelerimiz ise günlük soruların cevaplarını YouTube’da arar oldu…
Bugün, hemen her aşamada cep telefonlarımızı, pişirme yolculuğuna tanık ediyoruz. Ne pişireceğimiz, nasıl hazırlık yapacağımız ve sonrasındaki tüm püf noktalarda “online” oluyoruz. Araştırmalara göre 35 yaş üzeri yemek tutkunları, basılı bir tarif kullanmayı tercih ederken, 25-34 yaş arasındaki yemek severlerin %59’u akıllı telefon ya da tabletlerinden faydalanmayı tercih ediyor.
Google’ın TNS & Ipsos işbirliğinde 18-54 yaş arası video izleyen annelerle gerçekleştirdiği bir araştırma, annelerin %83’ünün sorularının cevaplarını internette aradıklarını gösterdi. YouTube başvurulan kaynak olmaya devam ettikçe, markalar için orada olmak ve faydalı içerik sağlama noktasında mükemmel bir fırsat doğuyor. Bu aşamada ise akıllı markalar mikro-an’larda (micro-moments) bizlere yardımcı oluyor. Nasıl (How To) ve Kendin Yap (DIY) videoları evimizin Martha Stewart’ları olmak konusunda bize göz kırpıyor, mutfak önlüğünü üzerimize geçirip yeni bir blog yazısını yazmaya yönlendiriyor.
“Peki ne pişireceğim?” kıvılcımı…
İlk aşama her zaman ne deneyeceğini bulmaktan geçiyor. Herkesin pişirmediği, görkemli, farklı olanı bulma anı 🙂 Y kuşağı olan bizler için önemli olan nokta ise, yemek yaparken tarifleri benzersizleştiren kişisel dokunuşlar eklemek…Kaynakların sınırsız olduğu günümüzde, bloglardan tarif bulmak, Snapchat’te adım adım paylaşılan bir tarifi izlemek, Tasty serisinden pratik lezzetler bulmak hiç zor değil.
Hiçbir çıkış yolu bulunamazsa arama butonuna yemek fikirleri, sağlıklı tarifler, pratik lezzetler yazarak milyonlarca sonucu listeleyiveriyoruz. Nerede anneannelerimizin ajandadan yaptığı tarif defterleri, sosyal tüm akımlar gibi yemek yapmak da evrensel olarak birbirini etkileyen, trendleri olan bir moda haline geldi. Artık yeni organik tohumlar Amerika’yla aynı anda İstanbul’da da yayında 🙂
Dünya’nın her noktasında yemek yapan kadın ve erkekler birbirine dokunan bir noktada, ürünler ya da pişirme teknikleri ile ilgili deneyimlerini birbirleriyle paylaşıyorlar. Lezzet avcıları halkası birleşiyor, yemeklerden tatmin olma sadece lezzetle bitmiyor; sunumun kalitesi, renklerin uyumu gibi dış etkilerle birlikte değerlendiriliyor. Biz kendi yönümüzü bulmayan çalışan bir nesiliz, tencere yemekleri yapan annelerimizle, “Biri beni beslesin” kardeşlerimiz arasında kinoadan salata yapıp runner’lar üstünde fotoğraf çekerken, “75-300mm lens yeter mi, diyaframı kaç yapalım?” sorularına cevap arıyoruz.
Google’a göre yemek trendlerine yaklaşımımız nasıl, neleri aratıyor, neleri sorguluyoruz…
Chia tohumu pek çoğumuzun artık hayatına girmiş, hatta kahve zincirlerinde kahvaltı olarak tüketmeye alıştığımız bir lezzet. Çok kolay bir şekilde sofralarımıza entegre ettiğimiz bu lezzet Google verilerine göre sadece 2016 Ocak ayından itibaren hayatımızda ve tabloda güncel alt bölgelere baktığımızda aramaların Nevşehir, Bilecik ve Kırklareli bölgelerinde yoğunlaştığını görüyoruz. Benzer bir sonuç Maş fasülyesinde de mevcut, salatası ve tarifleri ile Ocak 2016 itibarıyla yükselişe geçiyor.
Yeni besin trendlerine bu kadar kolay adapte olmamıza rağmen geleneksel lezzetlere olan düşkünlüğümüzden vazgeçemiyoruz. Son 5 yılın verilerine baktığımızda patlıcanlı yemek tariflerinin en çok aratılan tarif kelime grubu arasında olduğunu görüyoruz. Sonuçlarda patlıcanı takip eden mercimek çorbası oluyor, şaşırtıcı şekilde mercimek çorbasının arama trendinde yaz aylarında yükselişe geçtiğini görüyoruz.
“Pratik hazırlıklara” zaman içerisindeki ilgiye baktığımızda 2012’ye kadar oldukça düşük arama hacmine sahip olan pratik lezzetler o tarihten günümüze büyük artış gösteriyor. Tatlı krizlerine çözüm olacağı düşünülmüş olacak ki pratik tatlı tarifleri en çok aratılanlardan biri 🙂 Markaların dijital mutfak sevdalılarının hayatına dahil olmaları için yapabilecekleri şey, spesifik pişirme teknikleri ya da tarifleri ile arama sonuç listesine girebilmek. Somon içeren bir tarif fikrinin sadece somon kelime grubunda değil aynı zamanda “sağlıklı tarifler, diyet listeleri, yaz lezzetleri” gruplarında da yer almasını sağlamak daha çok kişiye ulaşmanın anahtarı oluyor.
Yemeğin hazırlanışından sunumuna markaların sunduğu her yeni fikir ve öneri bu “dijital mutfak kuşağı” için yepyeni bir serüvenin kapılarını açacağa benziyor…
Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Eylül 2016 sayısında yayımlandı.