Pistlerin tozunu attıran kadınlar

Otomobil ve hız dediğimizde birçok kişinin gözünün önüne erkekler geliyor değil mi? Şimdi bu ön yargılarınızı bir kenara bırakın ve Türkiye’nin en hızlı kadınlarına kulak verin.

Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu, Ağustos ayında 18-25 yaş arası genç sürücüleri hedefleyen TOSFED Yıldızını Arıyor projesinin elemelerini gerçekleştirdi ve 18’i kadın 320 aday yarışmada mücadele etti. Elemelerin sonucunda 45 kişi Eylül ayında düzenlenecek finallere katılmaya hak kazandı.

Biz de bu 45 kişi arasındaki 5 genç kadın pilotla sektörü, yarışın hissettirdiklerini ve merakla bekledikleri büyük finali konuştuk. Otomobil sporlarının yanında başarılı birer kariyere de sahip olan 5 isim final için çok heyecanlı ve bir o kadar da iddialı.

Öncelikle sizleri tanıyalım. Kaç yaşındasınız, ne iş yapıyorsunuz/nerede okuyorsunuz?

Cansın Koçer: Merhaba, ben Cansın Koçer. 24 yaşındayım, makine mühendisiyim. Bir otomotiv firmasında çalışıyorum.

Halide Kübra Urgancı: 26.02.1993 doğumluyum. Müzik eğitimcisi ve kompozitörüm. 2015 yılından beri İzmir’de koro şefliği, müzik öğretmenliği ve çocuk şarkıları alanında çalışmalar yapmaktayım.

İdil Malgil: Merhabalar, benim adım İdil Malgil. 25 yaşındayım. İTÜ Mimarlık ve Pratt Institute Tarihi Koruma mezunuyum. Şu an ise bir ofiste Restorasyon Uzmanı Yüksek Mimar olarak çalışmaktayım.

Sevi Akal: 21 yaşındayım, İstanbul Üniversitesi İktisat bölümü son sınıf öğrencisiyim.

Zeynep Selin Erkan: Merhabalar. 24 yaşındayım. Metalurji ve malzeme mühendisiyim. Kalite mühendisi olarak çalışmaktayım.

Otomobil denildiğinde akıllara genellikle erkekler gelir ancak siz bu kalıpları yıkmayı başaran kadınlarsınız. Otomobil ve hız tutkunuz nasıl başladı?

Cansın: Otomobil sporlarında fiziksel olarak kadın ve erkek arasında fark yok, kadınların istedikleri takdirde bu sporda neler başarabileceğini geçmişten beri biliyoruz. Önümde örnek olabilecek çok etkileyici kadın yarışçılar var. Dorothy Levitt, daha 1900’lerin başında İngiltere’de hız yarışlarında erkeklerin arasında birinciliği kimseye bırakmamıştı. Ayrıca merakla takip ettiğim Jutta Kleinschmidt dünyanın en zor yarışı sayılan Dakar rallisini kadın erkek farkı gözetmeksizin yüzlerce iddialı pilotun önünde, genel klasman birincisi olarak tamamlamıştı. Otomobillere olan sevgim sanırım diğer adaylar gibi çocukluğumdan beri babamın arka koltuğunda otururken başladı. Benim için hız tutkusu bir anlıktan ziyade, sürekliliği korunan hızdır.

Halide: Hız, adrenalin benim için özgürlük demek… Bu tutkumu 12-13 yaşlarımda babama ait bir scooter’ı kullanarak keşfettim. Tabii o dönemde yaşım küçük olduğu  ve ehliyetim olmadığı için sadece trafiğe kapalı alanlarda motosiklet kullanıyordum. İlerleyen yıllarda yaklaşık bir sene yüksek cc’li bir yarış motosikleti kullandıktan sonra kendimi bir anda pistte buldum. Motorsporları ile tanışmam lise yıllarında gerçekleşti. 2010 yılında Konya’da düzenlenen bir motosiklet drag yarışına katıldım. Yarışa katılan tek kadın bendim, hatta kız çocuğu demek daha doğru olur sanırım. İlk yarışımda standart 1000-1300cc kategorisinde onca tecrübeli yarışçı abilerimi geçerek 1. oldum. Kadınların da motorsporlarında başarılı olabileceğini gösterdim. Rakiplerimin bile beni çok içten tebrik etmesiyle aslında bu sporda kadınlara ne kadar ihtiyaç duyulduğunu hissettim. O günden sonra motor sporları benim için vazgeçilmez bir tutku haline dönüştü.

İdil: Ailenin tek kızıyım. Abim ve kuzenlerimin F1 ve motosiklete olan ilgileri beni de zehirledi. Küçükken babam beni her pazar go kart’a götürürdü. Zamanla bu ilgim daha da büyüdü. Önce TKŞ (Türkiye Karting Şampiyonası) daha sonra da Prokart’a başladım. Şimdi de binek araçlarıyla şansımı deniyorum.

Sevi: Ailem otomobil sporlarıyla uğraşıyor. Dolayısıyla ben de bu sporun içinde büyüdüm diyebiliriz. Çocukluğumdan beri kendim de yarış otomobilinin içinde olmayı hayal ederdim.

Zeynep: Bana otomobil kullanmayı öğreten kişi abimdir. Kendisi otomobil kullanmayı çok sever, bir tutkudur onun için. Küçüklüğümden beri abim ne yaparsa hep ilgimi çektiği için onun sayesinde benim için de bir tutku haline geldi. Küçükken köyümüzde dağ yollarında kullanmak için fırsat kollardık. Abimin kopyası olarak aynı ilgi alanlarına sahip olduğum için gerçekten mutluyum.

TOSFED Yıldızını Arıyor projesini nereden duydunuz? Katılmaya nasıl karar verdiniz? Bu aşamada aileniz ve arkadaşlarınızın desteği nasıl oldu?

Cansın: TOSFED Yıldızını Arıyor projesinden Mayıs ayında katıldığım Klasik Otomobil rallisi sırasında geçen bir sohbet üzerine haberdar oldum. Bu projeyi duyduktan sonra geçen 2 uykusuz gecenin ardından ne yapmam gerektiğini çok iyi biliyordum. Yarışmaya katılmak için bir an evvel evrakları toplamaya başladım. İlk duyduklarında şaşırdılar ancak ardından bu şaşkınları desteğe ve heyecana dönüştü. Hatta benden daha fazla heyecanlanmış olabilirler. 🙂

Halide: Motosiklet yarışları dışında otomobil branşı da her zaman ilgimi çekmiştir. TOSFED Yıldızını Arıyor projesine sosyal medyada rastladım ve “aradığım fırsat bu” diyerek başvuru yaptım. Ailem ve arkadaşlarım bu konuda tutkumu bildiği için her zaman yanımda oldular.

İdil: Projeyi ilk motorsporlarına ve otomobillere merakı olan bir arkadaşım vesilesiyle duydum. O sezon go kart’ta kaburgamı kırmıştım ve motorporlarıyla arama biraz mesafe koyduğum için katılmayı düşünmüyordum. Başvuruların bitimine birkaç gün kala TOSFED’in ‘Türk Otomobilsporlarında Kadın’ adlı topluluğundan telefon aldım. Onların destekleri ve verdikleri motivasyon ile katılma kararı aldım. Ailem  bu kararıma tabii ki de destek oldu. Babam binek araç yarışlarına karşı güvenlik zafiyeti daha fazla olduğu için ön yargılıdır. Ama benim go kart dışında başka branşlarda da yarışmak istediğimi bildiği için bu kararıma karşı çıkmadı ve gerekli tüm destekte bulundu. Motivasyon konusunda iş yerimdeki arkadaşlarım oldukça destek oldular. Elemelerden önceki hafta ofiste bana verdikleri özgüvenle o Pazar piste çıktım. Ama Pazar günü hem performansımı yukarı çeken hem de heyecanımı kontrol altında tutmamda yardımcı olan Caymaz Kaptan ve TOSFED Yıldızını Arıyor’da erkeklerde finale kalan TEAM 46 takım arkadaşlarıma ve tabii ki de Pazar günü tüm gün yanımda olan erkek arkadaşıma  destekleri için çok teşekkürler.

Sevi:  TOSFED Yıldızını Arıyor projesini TOSFED’in Instagram hesabından duydum. Açıkçası ilk öğrendiğimde cesaret edemedim ama gençlere böyle bir fırsat verilmişken değerlendirmek istedim. Zaten bu kararı vermemde ailem ve yakın çevremin etkisi oldu. Başvuru yaptığım zamandan beri hep destek oldular.

Zeynep: Otomobil sporları içinde olmak her zaman hayalimdi ama sıfırdan kendi başınıza başlamak için bildiğiniz gibi süreç biraz daha zorlayıcı.

Bu organizasyondan tanıdıklarımız vasıtasıyla haberim oldu. Ailem ve arkadaşlarım desteklerini esirgemediler. Sadece annem korktuğu için yarış gününü ona söylemememi rica etti. 🙂

Adınızı ilk kez katılımcı listesinde gördüğünüzde neler hissettiniz? Elemelerden önce nasıl bir hazırlanma süreci geçirdiniz?

Cansın: Adımı ilk kez listede gördüğümde işlerin yolunda gittiğini düşündüm. Hayalime bir adım daha yaklaştığımı hissettim. Hemen ardından antrenman için kullanacağım silikon kukaları aramaya başladım. Bulduktan sonra ise yarış gününe kadar bagajımda 5 adet kukayla dolaştım.

Halide: Öncelikle kendi ismimden ziyade listede bir çok kadın sporcunun ismini gördüğümde çok mutlu oldum çünkü ve bir kadın olarak çok gururlandım. Normal zamanlarda bile disiplinli bir hayat yaşarım. Hayatımda her şey planlıdır. Elemelerden önce hayatıma ekstra özen

gösterdim ve motivasyonumu her zaman yüksek tutmaya çalıştım.

İdil: Dürüst olmak gerekirse pek birşey hissetmedim ve elemelerden önce imkanım olmadığı için bir hazırlanma süreci geçirmedim. Bir önceki gün YouTube’dan bir kaç teknik öğrenmek adına video izledim ve etabı geçmiş olan takım arkadaşlarımdan aldığım tüyolarla piste çıktım.

Sevi: Tabii ki katılımcı listesi ilk açıklandığında heyecanlandım. Elemelere kadar heyecanımı kontrol etmeye çalıştım.

Çok özel bir çalışma planı uygulamadım sadece iki gün erkek yarışmacıların elemelerini izledim.

Zeynep: Bu organizasyona kayıt yaptırdığım andan şu ana kadar heyecanım hiç eksik olmadı. Ben elemeyi geçemeseydim bile bu tecrübeyi yaşamak benim için çok keyifli bir anı olurdu ve otomobil sporlarına bir başlangıç olarak değerlendirirdim. Şimdi ise önümüzde çok güzel bir fırsat var, sabırsızlıkla ve keyifle bekliyorum.

 

Eleme günü nasıl geçti? Yarış otomobiliyle ilk karşılaştığınız anda aklınızdan neler geçti?

Cansın: Eleme günü benim için karnaval havasındaydı. Yarış otomobilini ilk gördüğümde karoseri dikkatimi çekti ama bundan daha çok mekaniğini ve dinamik karakterini tanımak için sabırsızlıkla bekledim.

Halide: Piste geldiğim ve otomobili gördüğüm ilk anda kendimi bulduğumu ve doğru yerde olduğumu hissettim. Eleme günü kızlarla çok güzel bir sohbet ortamımız oluştu ve bütün stresimi, heyecanımı aldılar. Yarışan erkek sporcuları hep birlikte izleyerek kendimiz için taktikler konuştuk. Hayatımda en keyif aldığım pist ortamıydı diyebilirim.

İdil: Eleme günü çok keyifliydi. Genelde bu tip hem gergin hem de heyecan yüklü günleri çok severim. Fiat Egea’ları görünce çok şaşırdım. Bu format için yapılan eklemelerle birlikte oldukça yakışıklı araçlara dönüşmüşler. İlk içimden geçen hemen birine binip denemekti. Sıramı saatlerce beklemek beni biraz sabırsızlandırmıştı.

Sevi: Eleme günü benim için gayet güzel geçti. Gerçekten benim için güzel bir deneyimdi ve önemli bir tecrübe kazanmış oldum. Otomobilin içi gerçekten bambaşka bir dünyaymış gibi geldi. Yarış otomobilinin içine ilk oturduğumda da acaba yapabilecek miyim, ilk beşe kalabilecek miyim diye düşündüm.

Zeynep: Eleme günü inanılmaz heyecanlıydım ve mutluydum. Aracı görüp ekipmanlarımızı aldığımızda kendime dedim ki “İşte olmak istediğim yerdeyim.”

 

Piste çıktığınızda neler hissettiniz? Yarış otomobili kullanmak nasıl bir deneyimdi? Bu duyguyu hiç yaşamamış birine anlatmak isteseniz nasıl anlatırdınız?

Cansın: Güven ve adrenalin hissettim. Peki bu ikisi yanyana nasıl oluyor diyenler için, köpekbalıklarının arasına indirilen çelik seyir kafesleri gibi, 180 beygir ve rollcage de bu iki duyguyu birlikte sunuyor. Hızlı otomobil kullanmak bu iş için tasarlanmamış ortamlarda ve sorumsuzca yapıldığında çok tehlikeli olurken bilinçli bir şekilde ve güvenli pistlerde gerçekleştirildiğinde inanılmaz keyifli, tarifi zor deneyimler yaşatıyor insana.

Halide: Sanırım orada olmak her şeyden ayrı bir duygu. Koltuğa oturduğumda kendimi özgür hissediyorum, her şey bitiyor sadece yarışa odaklanıyorum. Bu hisleri aktarabilmek çok zor, vazgeçebilmekse çok daha zor…

İdil: Piste çıktığımda tüm heyecan ve kaygı unsurları yok olmuştu. Zaten heyecan ve kaygı duyarak bir aracı kontrol etmeniz zordur. Binek yarış otomobili kullanmak go kart’a kıyasla çok daha konforlu olduğundan çok daha keyifliydi. Öncelikle klimlarımız ve süspansiyonlarımız vardı!

Sevi: Bütün gün sakin kalabilmeme rağmen start sırası bana geldiğinde çok heyecanladım. Ama yarış başladığında bütün düşünceleri bir kenara bıraktım, otomobilden ve onu kullanmaktan başka bir şey düşünmedim. Yarış otomobili kullanmak çok eğlenceliydi, çok zevk aldım. Bu duyguyu anlatmak gerçekten zor geldi. Çünkü dediğim gibi bambaşka bir dünyadaymışım gibi hissettim. Bana göre kesinlikle yaşanması gereken bir deneyim.

Zeynep: Pistte bulunduğum süreyi düşününce inanın o kadar hızlı geçmiş gibi ki. Zaten çok uzun bir süreç değildi ama bilirsiniz insanlar keyifli anlar yaşarken zaman daha hızlı geçer gibi gelir. Benim için otomobil kullanmak ve hız ruhuma iyi gelen bir şey. Bu keyif bir de adrenalinle birleşince inanılmaz güzel bir hal alıyor. Tekrar yarışta yer almak için can atıyorum 🙂

18 kadın pilot arasında ilk 5’e kaldınız. Sırada finaller var. Son iki aday arasına girebileceğinize inanıyor musunuz?

Cansın: Çok kısa ancak etkili bir seçim aşamasıydı. Bu elemeyi geçen kimse tesadüfen geçmiş olamaz. Ama kendime güveniyorum, finallerde son 2’ye kalmak için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım.

Halide: İlk 5’te yer aldığım için çok mutluyum . Elbette finallerde son 2 adaydan birisi olmayı çok istiyorum. Bu bizler için sunulmuş büyük bir fırsat. Maalesef bu sporu ülkemiz şartlarında yapmak çok zor ve masraflı. Bu sebeple  gerçekten kim hak ediyorsa onun kazanmasını istiyorum.

İdil: Elbette inanıyorum.

Sevi: Şu an hedefim tabii ki son iki adaydan biri olabilmek. Olabileceğimi de düşünüyorum ama diğer dört finalist arkadaşım da benim gibi son iki adaydan biri olabilmek için ellerinden geleni yapacaklardır. Bu açıdan bir sonraki aşama zor ve rekabetli geçecektir. Bence hepimiz bunu başarabilecek kabileyete ve hırsa sahibiz ama ne yazık ki sadece iki kişi seçilecek.

Zeynep: İnsanlar bir şeyi gerçekten seviyor ve istiyorsa başarırlar. Benim kalbimin ritmini değiştiren bir hayal olduğu için finallere kalacağıma inanıyorum.

TOSFED Yıldızını Arıyor projesinden sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz? Motorsporlarına devam etmeyi düşünüyor musunuz?

Cansın: Bu yarış benim için son değil, aksine motorsporlarındaki hedeflerim için bir başlangıç. Projeden sonra da motorsporlarında otomobilin hem içinde hem dışında aktif bir şekilde rol almak istiyorum.

Halide: Motorsporları benim hayatımın vazgeçilmez bir bütünü. İmkanlarım el verdiği sürece bu spordaki varlığımı devam ettireceğim.

İdil: Motorsporlarının en büyük engeli diğer spor dallarına göre çok daha maliyetli olması. Ben tabii ki de motorsporlarına devam etmek ve binek araçlarıyla piste çıkmak veya ralli ile kariyerime devam etmek isterim. Ancak bunu yapabileceğimi öncelikle benim performansım ve daha sonra ise bu performans için ödeme yapmaya gönüllü sponsorlar gösterecek. Fiat, Türkiye çapında katılımcı herkese böyle büyük bir organizasyona sponsor olarak şans verdi. Ben de bu şansımı en iyi şekilde değerlendireceğim.

Sevi: Motorsporlarına devam etmeyi çok istiyorum, imkanım oldukça da devam etmeyi düşünüyorum.

Zeynep: Sonuç ne olursa olsun kesinlikle devam etmeyi düşünüyorum. TOSFED ve Fiat iş birliğiyle yapılan bu organizasyon bence kadınlar olarak önümüzü açtı. İnşallah sayımızı da artırırız.

Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Eylül 2017 sayısında yayımlanmıştır.