Yabancı dizilerdeki beklenmedik ölümler
Televizyon dizilerindeki ölümlerden bahsettiğimizde büyük bir çoğunluğun aklına Game of Thrones gelmiştir. Orada her sezon önemli karakterlerin ölümüne alıştık artık ama ya diğer dizilere ne demeli? Evet, sizi “Bu kadar önemli bir karakter nasıl ölür?” diyerek televizyonun başında hayal kırıklığına uğradığınız anlara geri götürüyoruz.
İşte yabancı dizilerdeki bazı şok edici ölümler (dikkat, dizileri izlemeyenler için spoiler içerir!):
Rita Morgan (Dexter)
Dexter’ın bu sahnesini unutmak mümkün değil. Dexter Morgan, seri katil Trinity Killer’ın peşine düşmüş ve uzun süren çabalarından sonra onu öldürmeyi başarmıştı. Ancak Dexter onu öldürmeden önce Trinity, Dexter’ın karısı Rita’yı öldürmüştü. Su ve kan dolu küvetin içerisindeki Rita ve yerdeki kanların içerisinde Dexter ve Rita’nın oğlu Harrison’ı görmüştük. Dexter katili öldürdü diye sevinirken dizinin sonunda bu beklenmedik ölümü görmek hepimiz için şok edici olmuştu.
Ned Stark (Game of Thrones)
Game of Thrones’da onlarca ölüm yaşandı ama en etkileyicilerinden biri hiç kuşkusuz ki bize daha ilk sezonda büyük şok yaşatan Ned Stark oldu. Cercei’yi tutuklamak için uğraşan Ned Stark girişimlerinde başarısız oldu ve dizi tarihinin en nefret edilen karakterlerinden biri olan Kral Joffrey tarafından ölüme mahkum edildi. Yıllardır aklımızda bir yerde duran “başrol ölürse dizi biter” efsanesi de böylelikle son buldu.
Jane Margolis (Breaking Bad)
Efsanevi dizi Breaking Bad’in beklenmedik anlarından biri de bu ölümdü. Sahne şöyle gelişiyor; Jesse Pinkman ve sevgilisi Jane, eroin aldıktan sonra uyurlar. Jess’yi uyandırmaya gelen Walter White ise kadının kendi kusmuğunda boğulmasına izin verir. Jane’in beklenmedik ölümü ve sonrasında Jesse’nin yaşadığı travma diziyi izleyen herkesi derinden etkilemişti.
The Red Wedding (Game of Thrones)
Game of Thrones’un en kanlı bölümlerinden biri olan The Red Wedding’de Walder Frey; Robb Stark, Catelyn Stark ve Robb’un karısı Talisa’yı öldürtmüştü. Tam da her şey yoluna girdi dediğimiz anda gerçekleşen bu ölüm özellikle Talisa’nın hamile olması gibi detaylarla adından oldukça bahsettirmişti. Serinin kitaplarını okuyanlar için bile bu sahne televizyon dizileri tarihinin en sert sahnelerinden biri olarak kabul edilmekte.
Lori Grimes (The Walking Dead)
İçten içe Lori’nin ölmesini isteyen The Walking Dead hayranları olduğunu biliyoruz. Ama doğmamış çocuğunu kurtarmak için olan çabası ve bu şekilde bir ölümü hak etmediği konusunda da hemfikir oldukları oldukça açık. Lori öldükten sonra zombiye dönüşmesin diye oğlu Carl tarafından başından vurulması ise sahneyi oldukça dokunaklı bir hale getiriyor.
Zoe Barnes (House of Cards)
Ölümü izleyicileri şok eden bir başka başrol daha… Zoe, hayatına yeni bir başlangıç yapmaya karar verip Francis’e bir şans daha vermeyi düşünmekteydi. Ancak Peter Russo’nun ölümü hakkında araştırma yapmaya devam eden Zoe, Francis tarafından tren raylarına atıldı ve korkunç bir şekilde öldü. Türlü entrikaların olduğu oldukça etkileyici dizi House of Cards, bu bölümüyle unutulmayacak diziler arasındaki yerini sağlamlaştırmıştı.
Charlie (Lost)
Çoğumuzun bir oturuşta onlarca bölüm izleme alışkanlığımızı başlatan dizi hiç kuşkusuz ki Lost oldu. Altı sezon boyunca izleyicilere birçok duyguyu yaşatan dizinin en şok edici ölümlerinden biri ise eski rock yıldızı Charlie’nin ölümü oldu. Tam kurtarılacaklarını zannederken gerçeklerin bizim bildiğimiz gibi olmadığını, ölmeden önce eline “not Penny’s boat” yazan Charlie sayesinde öğrenmiş olduk.