Yardım edin, yaratıcılığım öldü

Yaratıcılığın geliştirilebilir bir yeti olduğu kabul edilen bir görüş. Eğer işler istediğiniz gibi gitmiyorsa da sakin olun, derin bir nefes alın ve yaratıcılığınıza yer açın.

 

Yıldırım Ünverdi (28)

ULMER AR-GE ve Bilişim Koordinatörü, Bahçeşehir Üniversitesi

 

Kimse yüksek derece yaratıcılık genleriyle doğmuyor diyor yaratıcılık ile ilgili birçok kitabın yazarı R. Keith Sawyer ve devam ediyor: “İnsanların yaratıcı olmadıklarını söylemelerinin sebebi, yaratıcılık hakkında toplum olarak yaratılan yanlış fikirler.” En çok bilinen mitlerden biri de şu şekilde: “Yaratıcı bir şey ortaya koyarken kendi inandıklarından vazgeçiyorlar sonuç istedikleri gibi olmayınca hemen pes ediyorlar çünkü ortaya çıkardıkları ya da dokundukları her şeyin altın haline dönüşeceğine inanıyorlar. Yaratıcılık böyle çalışmıyor. Büyülü bir nitelik değil, daha yaratıcı bir kişi olmak için çok çalışmalısınız. Gayretli olmanız gerekiyor.”

Ofiste oturuyorsunuz  ve bunalmış durumdasınız. Artık eskisi gibi farklı şeyler ortaya çıkartamıyorsunuz. İçinizden o beklediğiniz ilham çıkmıyor. Ajansta metin yazarlığı yaparken bu durumla sık sık karşılaşırdım. Zaman zaman sadece dakikalar içinde ortaya çıkarttığım onlarca kampanya fikri, yazılması gereken içerikler ya da bulunması gereken bir slogan eskisi gibi aklıma gelmiyor, kalem oynatamıyordum. Aniden dünya griye dönüşüyor. Size eğlenceli gelen aktiviteler, gözünüze güzel gözüken şeyler artık eskisi gibi gözükmüyor. Çevrenizde anlamsızlık bulutları dolaşıyor ve içinizde bir boşluk oluşuyor. Aman tanrım  neler oluyor, yaratıcılığım mı öldü?

Hemen korkuya kapılmayın yaratıcılığınız hala orada duruyor ama bu can sıkıcı durumdan kurtulmak, yaratıcılığınızı tekrar canlandırmak için sizlere birkaç önerim olacak. Öncelikle şu soruyla başlayalım; evinizde su bitti ne yaparsınız? Koltuğa uzanmış bir şekilde televizyonda güzel bir film seyrederken su içemeyeceğinizi bildiğiniz halde hala pizzanızı yemeye devam mı edersiniz? Yoksa dışarı çıkıp en yakın marketten veya komşunuzdan su mu alırsınız? Kısacası su bulmak için bir çıkış yolu vardır. Bu yüzden Yaratıcılık Sendromu açısından da kesinlikle bir çıkış yolu vardır.

İş arkadaşlarınızla konuşun

Kendinize yakın hissettiğiniz iş arkadaşlarınızla konuşun. Hatta patronunuzla yakınsanız onunla konuşun. Belki onlar da bu durumu yaşamıştır ve size verecekleri tavsiyeler vardır. Paylaşmaktan korkmayın, kimden ne tavsiye geleceğini bilemezsiniz.

 

Sosyal medyadan uzak durun

Hemen “Yok artık!” demeyin. Araştırmalara göre sosyal medyada bulunan işler çok sayıda benzerlik gösterir, bu durum tasarımcıları ve sanatçıları gerçek yaratıcı süreçte rahatsız eder. Resmin yapımına odaklanmak yerine, başkalarının paylaşımlarını ve eserlerini gözden geçirmek, kendi projenizi başlatmak için gereken süreyi ve çabayı tüketir. Her gün saatlerimizi ayırdığımız bu platformdan biraz olsun uzak durmak iyi gelebilir.

 

Kaçın

Hep aynı ortamlar, hep aynı yerler, hep aynı yüzler… Kaçın. Yeni yerler keşfedin, yeni simalarla tanışın. Doğaya kaçın. Sizinle hiç alakası olmayan bir seminere kaçın. Hiç gitmeyeceğinizi düşündüğünüz bir restorana gidin. Kısacası önyargılarınız yüzünden kaçtığınız şeyleri keşfe çıkın. Osho’nun şu sözünü unutmayın: “Yaratıcılık varoluştaki en büyük isyandır. Eğer yaratmak istiyorsan, bütün şartlanmalardan kurtulmak zorundasın. Aksi halde yaratıcılığın kopya çekmekten başka bir işe yaramaz.

 

Uyuyun

Rüyalar deneyimleri birleştirmek için çalışır ve beynimizin düşünce ve anılarını anlamaya çalıştıklarının kanıtıdır. Göründüğü kadar saçma olan bir şey, deneyimlerin hafızamıza kazandırılmasında faydalı olabilir ve genellikle ilham verebilirler. Yaşadığınız rüyaların bilinçli ya da bilinçsiz olması gerçekliğin olağan kuralları olmaksızın yeni olanakları keşfedebilmemiz için yaratıcılığa yardımcı olurlar.

 

Oyun oynayın

Gidip de tavla okey oynayın demiyorum. Çocukluğunuza dönün. Bir hamur alın onunla bir şeyler yapmaya çalışın. Legolarla aklınıza gelen bir şeyler yapın.

Daha birçok şey yazılabilir. Bunların belki tamamı belki birkaçı işinize yarayabilir. Ama en önemlisi bu durumun geçici olduğunun farkına varın. Zihninizi bu engelle meşgul etmek yerine zihnini hoşunuza giden sizi rahatlatacağını düşündüğünüz işlerle meşgul edin ki saklanmış olan yaratıcılığınız tekrar kendine yer bulabilsin.

 

Bu yazı ilk olarak JR by Campaign Mart 2017 sayısında yayımlanmıştır.