Bu yaz sen de fark yarat!

Gönüllülük esaslı projeler, en az kendinizi geliştirebildiğiniz kadar başkalarının da hayatlarına dokunabildiğiniz alternatif bir yaz planı sunuyor.

Hava sıcaklıkları hızla mevsim normallerinin üstüne çıkarken sosyal medya da birbirinden mavili yeşilli tatil fotoğraflarıyla her geçen gün daha da dolup taşıyor. Dolu dolu geçsin, değişik bir şeyler yapayım diye düşünürken yazını planlamakta gecikenler için bu durum kısmen can sıkıcı hale gelmiş olabilir. Ağustos’u aşıp sonbahara taşacağı belli olan bu uzun yazı değerlendirebilmek içinse hala çok geç değil. Sırt çantanızı hazır tutun, size dopdolu bir önerimiz var!

Kum, deniz, güneş üçgeninde geçen, yeşiller arasında kaybolunan ya da tarih kokulu tatiller herkesin hemen aklına geliyor tatil planı denildiğinde. Ancak içimize sinen alternatif bir plan üretmek her zaman kolay olmayabiliyor. Kendinizi geliştirebileceğiniz kadar başkalarına da bir şeyler katabileceğiniz bir plana ne dersiniz? O zaman tatilinizin geri kalanını siz de gönüllü olarak değerlendirebilirsiniz.

Nedir bu gönüllülük?

Son dönemlerde giderek yaygınlaşan ve sık sık duymaya başladığımız bir terim gönüllülük. Öyle ki turizm sektöründe bile “gönüllülük turizmi” olarak kendine yer edinmeye başlamış. Kelimenin kendisi eylemin özünü özetlese de, gönüllülük kısaca karşı taraftan herhangi bir maddi beklentiniz olmadan toplumsal ya da bireysel bilgi, deneyim, enerji ve sorumluluk paylaşımı anlamına geliyor. Bu en temelde iki kişi arasında da gerçekleşebilecek bir durum tabii ki, ancak daha büyük ve organize bir etki yaratabilmek için düzenlenen ve gönüllü olarak çalışabileceğiniz pek çok proje mevcut. Çocuklarla geçirebileceğiniz birkaç haftalık sosyal sorumluk projelerinden arkeolojik bir kazıda bulunacağınız birkaç aya kadar gönüllü olabilmenin oldukça fazla yolu var.

Karşılıksız çalışma olarak tanımlandığında yanlış anlaşılmaya müsait olsa da sakın bahsettiğimiz bu projeleri emeğinizin sömürüldüğü çalışma alanları olarak değerlendirmeyin, çünkü gönüllü projelere dair edinilebilecek en yanlış izlenimlerden birisi bu olurdu herhalde. Öncelikle klasik bir yaz tatilinden beklediğiniz neredeyse her şeyi bu tarz bir planda da bulabilirsiniz. Hem yurt içinde hem de yurt dışında pek çok alternatifi bulunan gönüllü projeler yeni yerler görme fırsatı sağlarken ortak bir amaç için bir araya geldiğiniz pek çok yeni insanla tanışma şansı da yakalıyorsunuz. En güzel yanlarından biriyse başkaları için bir şey yaparken kendinizi ne kadar geliştirebileceğinizi görmeniz.

Pek çok açıdan paha biçilemez bir deneyim sunan bu gönüllü projeler çoğu zaman da diğer tatil alternatiflerine kıyasla daha hesaplı oluyor. Son dakikaya kalmış bir yaz planı için daha ne isteyebilirsiniz ki!

Peki, nasıl gönüllü olurum?

Gönüllü çalışabilmek için pek çok seçeneğiniz var. (Bu seçenekler sadece yaz ile de sınırlı değil, ilgilenenlere duyurulur.) Öncelikle projenizi nerede ve ne kadar süre ile yapacağınıza karar vermeniz gerekiyor. Hem yurt içinde hem yurt dışında gönüllü olarak çalışma imkanınız var. Projelerin uzunluklarıysa birkaç haftadan birkaç aya kadar değişebiliyor, yani önünüzde epey fazla seçeneğiniz var. AISEC, AGH gibi organize kuruluşlar genelde yurt dışında gerçekleşen daha uzun dönem projelere yer veriyor bünyelerinde. Altı haftadan başlayan bu projeler, uygunluk durumunuza göre aylara hatta tüm yıla bile yayılabiliyor. Üniversiteyi ara dönemde bitiren ya da kariyer planları öncesi kendisini geliştirecek dolu dolu bir plan arayanlar için bu tarz uzun dönem projeleri birebir.

Bu aylar süren projeler kısa zamanı olup da gönüllü olmak isteyenleri hayal kırıklığına uğratmasın. Birer ikişer haftalık proje alternatifleri sunan pek çok vakıf ve kurum da var. Örneğin Gençlik Servisleri Merkezi kısa dönem projelere de yer veriyor. İnternet sitesini ziyaret ederek uygun olduğunuz tarihleri ve çalışmak istediğiniz alanı seçerek kendinize en uygun projeyi seçebilirsiniz. Bu tarz aracı kuruluşların yanında Türkiye’nin dört bir yanında projeler yaparak pek çok insanın hayatına dokunan vakıflarla da irtibata geçerek içinize sinen bir projeye dahil olabilirsiniz. Araştırmaya başladığınızda gönüllü ihtiyacının ne kadar çok olduğuna şaşıracaksınız!

Gönüllü ol, benliğine yön ver

Vakıfların ve çeşitli toplumsal kuruluşların en başından beri içinde olduğu bu alan, son dönemlerde pek çok şirketin de ilgisini çekmeye başladı. Gerek vakıflarla iş birliği halinde olsun gerekse kendi bünyelerinde düzenlemeye başladıkları projeler olsun Türkiye’de gönüllülüğü ve sosyal sorumluluğu geliştirmek için adım atmaya başlayan şirket sayısı her geçen gün artıyor.

Gönüllülük, bir yaz tatili olmaktan öte katılımcısına yeni donanımlar edindiren ve sosyal bilinci yükselten bir deneyim. Aynı zamanda takım çalışmasında deneyimlenmenizi sağlıyor, çünkü gönüllülük bir taraftan da grup olarak yapılan bir iş. Ekip içi iletişiminizin gelişmesini ve ekip bilincini edinmenizi sağlıyor. Sorumluluk alma, bilinçli bir şekilde yerine getirme becerilerinizi de ilerlettiğiniz projeler, kendinizden önce başkalarını düşünmenizi sağlayarak toplum olma bilincine sahip bir birey olma yolunda önemli adımlar attırıyor size. Kariyer planınız hangi yönde olursa olsun işinize yarayacak donanımlar edinmiş oluyorsunuz; ki bu tarz projeleri artık farkına varmaya başlayan pek çok kurumun da dikkatini çekecek özellikler bunlar. Ama her şeyden önce gönüllülük kişisel olarak gelişmenizi sağlıyor, benliğinize yön veriyor ve unutulmaz bir paylaşım sunarak sıradan bir yaz planı olmanın ötesine geçiyor.

Ebrar Bahçivan

Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Temmuz 2017 sayısında yayımlandı.