Eurobasket 2017 gönüllülüğü

Lisede hayatım basketbol üzerine kuruluydu ve zamanla bu tutkum körelmişti. Yıllar sonra, tamamen tesadüf üzerine, elime basketbolla çok içli dışlı olabileceğim bir fırsat geçti ve fırsatı değerlendirip lisedeki halimi nasıl mutlu ettiğimi bu yazımda sizlere anlattım. İyi okumalar!

Tuba Erva Arıcı (19)

Öğrenci

 

 

Bir gün, hayatıma neler katacağını bilmeden Facebook’ta bir yardım grubunda dolanıyordum ve gözüme bir gönderi takıldı. Gönderi Eurobasket 2017 gönüllülüğü hakkındaydı ve paylaşan kişi gönüllülük görevlerinin açıklamalarıyla ilgili birkaç soru sormuştu. Bense İstanbul’da Eurobasket şampiyonasının olacağından bile bir haberdim, oysa ki lisede basketbolu çok severdim. Aradaki açığı kapatmak adına gönüllü olmak için başvuruda bulundum ve başvurum birkaç mülakatın ardından kabul edildi.

Görevim, yabancı takımların otelinde, takımların günlük planlarının düzgün bir şekilde ilerlediğinden emin olmak, ilerlemesine yardım etmek ve onlara karşılaştıkları sorunların çözümünde yardımcı olmaktı. Görevimi ilk duyduğumda biraz moralim bozulmuştu açıkcası, çünkü zamanımın çoğunu otelde geçirmek zorunda kalacaktım ve maçların büyük bir kısmını izleyemeyecektim. Sonrasında bu düşünce yerini “İyi ki otelde görevliyim” düşüncesine bıraktı. Çünkü her an oyuncularla birlikteydim ve her şeyin iç kısmında olan kişilerden biriydim. Maçları izlemeye gittiğimizde oyuncuların performanslarını “Bugün az yemek yediler, ondan oynayamıyorlar herhalde” şeklinde yorumlayabiliyor, saha dışında nasıl kişiler olduklarını öğreniyor ve maçlara nasıl bir konsantrasyonla hazırlandıklarına şahitlik ediyorduk.

Eurobasket şampiyonasında gönüllü olarak çalışacağımı söylediğim insanların çoğundan tepki aldım çünkü onlara göre her şeyin “somut” bir karşılığı olmalıydı ve gönüllülük  bunun tam tersi şekilde işliyordu. Türkiye Basketbol Federasyonu’nun gönüllüsü olmak bana o kadar çok şey kattı ki, gönüllülüğümün karşılığını katbekat bir şekilde geri aldım. Çok fazla şey öğrendim, çok fazla insanla tanıştım, sorumluluk bilincim daha çok gelişti ve en önemlisi hiç unutamayacağım anılar biriktirdim. Seneler sonra zamanında neredeyse tüm günümü birlikte geçirdiğim oyuncuları televizyonda gördüğümde hissedeceğim duygular daha şimdiden beni heyecanlandırıyorlar.

Bu kadar büyük bir organizasyonun bir parçası olmak insana çok fazla şey öğretiyor ve zorunlu olarak değil gönüllü olarak çalışmak bambaşka bir duygu. Gönüllülük öyle bir şey ki, insanlar çocuklarını ve ailelerini bırakarak başka şehirlerden sırf bu organizasyonda yer alabilmek için gelmişlerdi. Beni organizasyonda en çok etkileyen şeylerden biri de bu oldu. Eurobasket 2017 benim ilk gönüllülüğümdü belki ama son olmayacağına eminim. Eğer siz de Türkiye Basketbol Federasyonu’nun bir parçası olmak istiyorsanız tbf.org.tr sitesini takip etmenizi öneririm.

Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Ekim 2017 sayısında yayımlanmıştır.