Girişimciliğe atılmaya hazır mısınız?

Harika bir fikrim var ama yine de girişimciliğe hazır olup olmadığımı bilmiyorum” diyenlerdenseniz bu yazıyı okuyup kendinizi bir gözden geçirin.

İTÜ Çekirdek

Ay başında banka hesabınızda beliren sayılardan memnun olmamak, haftanın beş günü verimsiz de olsa 9-6 mesai yapma zorunluluğu, kötü yönetim altında çalışmaya maruz kalmak veya bir fikre inanmak… Girişimciliğe atılmak için duyduğunuz dürtünün ardında bunlardan biri ya da çok daha öznel sebepler olabilir. Peki, girişiminizi kurup kaderinizi ellerinize almaya hazır olup olmadığınızı nasıl bileceksiniz? Girişimcilik serüvenine inanç sıçraması yaparcasına atılmak doğru değil. Her büyük kararın arifesindeki süreç gibi, girişimciliğe atılmadan önce göz önünde bulundurmanız gereken birçok faktör söz konusudur. Ancak bu şekilde yürümeyi planladığınız yolun, vardığı yerden bağımsız olarak da sizi memnun edip etmeyeceğini öngörebilirsiniz. Girişimcilik dünyasına girip kendi işinizi kurmaya hazır olup olmadığınızı düşünürken, göz önünde bulundurmanız gereken beş kilit konu öne çıkıyor. Bu konuların üzerine düşündükten sonra hâlâ büyük adımı atmaya sıcak bakarsanız, Yeni Başlayanlar, Kavrayış ve Büyük Girişimcilik Rehberi kategorilerimizdeki içeriklerden size yararlı olacağına inandıklarınızı okumayı ve çıkarsamalarınızı diğer girişimciler ile tartışmayı unutmayın.

Düzenli gelir faktörü

Her ayın sonunda hesabınıza yatırılan maaşınızdan vazgeçmek doğal olarak birçok insan için korkutucu bir fikir. Bu anlaşılır bir çekince, kimileri mevcut yaşam standardından ödün vermek istemeyebilir. Diğer tarafta ise dur durak bilmeyen tutkulu yenilikçiler var. Onlar dünyayı değiştirebileceklerine inandıklarından, bunu yapmak yerine inanmadıkları bir organizasyon uğruna 9-6 mesai yapmayı çekilmez buluyorlar. Kaldı ki çoğu genç girişimci adayı, yeteneklerinin ve fikirlerinin gerekli değeri görmedikleri durumlarda girişimciliğe adım atma fikrini ciddi anlamda değerlendirmeye alıyor. Şayet inandığınız bir fikir uğruna yaşam standartlarınızdan ödün verme cesaretini göstermeyi göze alabiliyorsanız, bunu girişimciliğe atılmaya hazır olduğunuzun ilk sinyali olarak görebilirsiniz.

İnişler ve çıkışlar

Tecrübesiz bir girişimci olarak kendi işinizi başlatmak ciddi bir psikolojik hazırlık gerektiriyor. Girişimcilik serüveni stresli durumlar, sayısız zorluklar, geri gidişler ve başarısızlıklara gebedir. Bunları göz önünde bulundurarak kendinize sorun ve dürüst yanıtı arayın: Zihinsel ve psikolojik olarak girişimci olmaya hazır mıyım? Sağlam ruh haline sahip insanlar birçok iniş ve çıkışın altından kalkabilir, buna şüphe yok. Siz de bunlardan biri olabilirsiniz ki bu da pek muhtemel. Fakat asıl olan, girişimcilik serüveninin getirdiği iniş ve çıkışlara göğüs germek değil bunlardan keyif almaktır. Tıpkı lunaparklardaki hız trenlerinde olduğu gibi…

Sorunları algılamak ve çözmek

Şapkamızı önümüze koyalım ve gerçekle yüzleşelim: Herkesin harika fikirleri var. Girişimciler bazen fikirlerine öylesine inanıyor ve güveniyor ki, bunun “sıradaki büyük şey” olacağından şüphe duymayabiliyorlar. Girişimcilikte fikirler önemlidir fakat dünyanın en iyi fikirleri bile doğru şartlarda kârlı iş modelleriyle çalıştırılmadıkları takdirde değersizdirler (Bknz: Microsoft Tablet PC). Fikirlerinize odaklanmak yerine, bu zihin eforunu modern insanın yaşamının çeşitli alanlarında yaşadığı önemli sorun veya eksiklikleri saptamaya, bunlara işlevsel ve en önemlisi de uygulanabilir çözümler bulmaya yönlendirmelisiniz. Şayet, elinizdeki tek şey bir fikirse henüz girişimciliğe atılmaya hazır değilsinizdir. Fakat gerçek bir problemi çözecek ve fark yaratacak bir çözümünüz varsa aynı sayfadayız.

Para konuşur

Girişimciliğe atılmaya karar verdiğinizde kendinizi içine soktuğunuz finansal tablo konusunda son derece dikkatli olmanız gerekir. Yemeyip yedirmeniz gereken konumlara düşebileceğinizin farkına varmalı ve finansal olarak hazırlıklı olmalısınız. Tecrübesiz girişimlerin toyluklarını lanse ettiği yegane alan yatırımcı ilişkileri. Öncelikle, işinizi başlatmak ve ilk ürününüzü geliştirmek için yatırımcıların kapısını çalmamanız gerektiğini bilmelisiniz. Bunlar için başvurmanız gereken yerlerden biri Türkiye’nin öncü kuluçka merkezlerinden biri olan İTÜ Çekirdek olabilir. Çözümünüzü çalışan bir iş modeli ile birleştirdiğinizde, ortaya yukarı gösteren oklarla dolu bir iş planı çıkar. Girişiminizin erken aşama dönemine denk gelmesi gereken bu dönemde, doğru yatırımcıların ilgisini çekecek ve güvenini kazanacak kadar şanslı olamayabilirsiniz. Bunun yaygın bir durum olduğu ve bir şeyleri yanlış yaptığınız anlamına gelmeyebileceği parantezini açıp kapattıktan sonra; yatırım alamasanız bile masrafların var olmaya devam edeceği gerçeğini hatırlatırız. Ekibinizin maaşlarını ve diğer operasyonel maliyetleri hiçbir ek bütçeye ihtiyaç duymadan karşılayabiliyor olmalısınız. Finansal olarak girişimcilik serüvenine atılmaya hazır olup olmadığınız üzerine düşünün. Eğer büyük fedakarlıklar yapmanız gerekeceğini bile bile “evet” diyebiliyorsanız, girişimcilik yolları sizindir.

Tecrübe ve kavrayış birikimi

Tecrübesiz olduğunuz bir alanda kuracağınız girişim ve sunacağınız çözüm handikaplı doğar. Gireceğiniz pazara dair bilgi ve tecrübe birikimine sahip olmamanızın yatırımcıların göz ardı etmeyecekleri kadar büyük bir güvensizlik faktörü olduğunu da bilmelisiniz. Bir alanda yıllarca çalışarak edindiğiniz tecrübe ve kavrayış, aynı alana yenilikçi bir çözüm sunmak amacıyla kurduğunuz girişiminizi diğerlerinden bir adım öteye taşıyabilir. Öte yandan ilgili sektörün önemli oyuncularıyla kurmuş olduğunuz profesyonel bağlar girişimciliğe adım attığınızda fırsatlara dönüşür.
Sonuç olarak, girişimciliğe adım atmakta hâlâ istekliyseniz, bir girişimin kuruluş aşamasından yatırım aşamasına kadar olan serüvenine kılavuzluk eden Büyük Girişimcilik Rehberi’ne göz atmanızın vakti gelmiş demektir.

 

Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Temmuz 2016 sayısında yayımlandı.