Göç edenlerin hikayesi bu filmlerde
Hayata göç ederek başlayan insanoğlu için, yerleşik hayata geçişin ardından göç olgusu da farklı bir anlam kazandı. Bu filmlerde bu farklı anlamlara şahit olacaksınız.
İnsanlığın var oluşundan beri göç, ya zorla yapıldı ya da insanoğlunun sürekli değişen ve bitmek bilmeyen istekleri çerçevesinde gelişti. Bir rüyaya kapılıp göç edenler beklediklerini bulamadıkları zamansa bu değişim onlar için zorlu bir sürecin başlangıcı oldu. Buna rağmen bu değişim ve döngüye olan istek ya da zorunda kalma hali hiç değişmedi. Hatta günümüzde artarak devam ediyor demek yanlış olmaz. Tam da bu yüzden aşağıda göreceğiniz filmler hayatın içinden, her an çevremizde görmeye alışık olduğumuz insanlardan belki de bizden birer parça taşıyor.
It’s a Free World (2007)
Dünya üzerindeki en özgür ülkelerden biri diyebileceğimiz İngiltere’de geçen film, başka ülkelerden buraya göçen insanların hayatına ışık tutuyor. Angie isimli kadın, arkadaşı Rose ile bir araya gelir ve istihdam işi yürütmeye karar verir. Angie’nin tüm müşterileri göçmenlerden oluşmaktadır ve genç kadın zamanla para için kendi değerlerinden uzaklaşmaya başlar.
Time of the Gypsies (1988)
Emir Kusturica’nın efsane filminde bir Çingene’nin göçü anlatılıyor. Perhan genç yaşında Yugoslavya’nın küçük bir köyünden Milano’ya doğru hareket eder. Ancak bu göç tahmin ettiği gibi olmaz ve Perhan burada bir suç şebekesine dahil olur. Profesyonel olmayan oyuncularla çekilen film, konusunun yanında gerçeküstü sahneleriyle de oldukça etkileyici.
Güneşe Yolculuk (1999)
Başarılı yönetmen Yeşim Ustaoğlu’nun bu filminde İstanbul’da yolları kesişen Doğulu Berzan ve Egeli Mehmet’in hikayesi anlatılıyor. Bir toplumda sırf dış görünüşe göre insanların yargılarının nasıl değiştiğini de gözler önüne seren film, İstanbul’da “öteki” olan bu iki arkadaşın daha sonra Doğu’ya doğru yaptıkları göçü işliyor.
Welcome (2009)
Bilal 17 yaşında Iraklı bir Kürt’tür. Tüm Avrupa’yı geçmesi gereken bir yolculuğa çıkan genç adamın amacı sevdiği kızın yaşadığı İngiltere’ye ulaşmaktır. Tabii bu uzun yolculuk hiç de genç adamın hayal ettiği gibi devam etmeyecektir. Yüzme bilmeyen bu adam karşılaştığı 32 kilometrelik kanalı nasıl aşacaktır?
Le Havre (2011)
Afrikalı genç Idrissa yasadışı yollarla Fransa’nın Le Havre isimli liman kentine gelir. Eski bir yazar olan ve bu kente gelerek ayakkabı boyacılığı yapan Marcel Marx ise mütevazi ve hatta biraz da bohem bir hayat sürdürmektedir. İkilinin yolları kesişir ve Marcel, Idrissa’yı polisten saklamaya karar verir. Bu esnada çevreden bir grup insan da Marcel’i destekleyecektir.
The Immigrant (1917)
Göç, dünyanın varlığından beri insanlığın büyük meselelerinden biri olmuştur. Charlie Chaplin de bu duruma kayıtsız kalmamış ve sinemanın ilk yıllarında bu konuyu beyaz perdeye taşımış. Hem de komediyle harmanlayarak. Chaplin bu filmde tüm zorluklara rağmen Amerika’ya göç etmeye çalışan bir göçmeni canlandırıyor. Tabii yol boyunca aksilikler peşini bırakmıyor.
Otobüs (1975)
İsviçre ve Türkiye ortak yapımcılığında ve Tunç Okan yönetmenliğinde çekilen filmde kaçak olarak Stockholm’e götürülen işçilerin öyküsü anlatılıyor. İlk kez büyük bir kente giden 9 işçinin paraları ve pasaportları kaçakçı tarafından çalınır. İşçiler bilmedikleri bu büyük kentte yalnız ve çaresizdir. Burada kaldıkları sürede kimi yaşamını yitirir kimi ise polis tarafından tutuklanır.
Lilja 4-ever (2002)
16 yaşındaki Lilja’nın hayatındaki en büyük dayanağı Volodja isimli arkadaşıdır. Estonya’da yaşayan ikilinin vakitleri daha iyi bir hayat hayal ederek geçse de gerçekler çok daha farklıdır. Lilja bir gün Andrej isimli adama aşık olur ve onun peşinden İsveç’e gitmeye karar verir. Bu göç sonucunda Lilja trajik bir şekilde seks işçiliğine zorlanacaktır.
Bulutları Beklerken (2004)
Film, içerisindeki küçük hikayeleri ile izleyicilere ayrı ayrı göç hikayeleri sunuyor. Eleni isimli küçük kız aslında Rum yerlisidir ve göçe zorlanarak Ayşe ismini almıştır. Yıllar sonra en büyük dayanağı Selma’yı kaybeden yaşlı kadının en büyük arzusu geçmişini araştırmak ve tanıdık yüzler bulmaktır. Karadeniz’de başlayan hikaye vatana dönüş ile son bulur.
Eden Is West (2009)
Costa-Gavras’ın senaryosunu yazıp yönettiği bu filmde tek amacı Batı’ya ulaşmak olan göçmenleri görüyoruz. Ancak bu yol Ellias ve arkadaşları için hiç de kolay olmaz. Göçmenlerin gemileri sahil güvenlik botlarıyla çevrilir ve Ellias ve arkadaşları denize atlar. Yüzerek ulaştıkları yer ise bir çıplaklar kampıdır.