Hayatım video: Arda Çetin
Ekim sayısında, Hayatım Video köşemizin sorularını Freelance Videographer Arda Çetin cevapladı.
Videographer dediğin ne iş yapar?
Ülkemizde bilinmeyen bir terim olmakla birlikte videographer; videografi alanında çalışan, video üretimi (prodüksiyon) çerçevesinde hareketli görüntüleri ve sesleri cihazlara kaydeden ve bunları izlenilmeye hazır hale getiren kişidir. Genellikle profesyonel bir kamera, ses, ışık ve post-prodüksiyon aşamasının yöneticisidir. Videographer’lar, geniş prodüksiyon takımlarının üyelerinden farklı etkinlik skalasındaki prodüksiyonları (reklamlar, belgeseller, derleme kopyaları, canlı etkinlikler, kısa filmler, eğitim videoları vs) tek başına yönetir. Videographer’lar çeşitli kamera ekipmanları ve kurgu aşamasını sinematografik ögeler ışığında takip eder, kamera görüntüsü editler ve teknolojik gelişimleri yakından takip eder. Modern video kayıt özelliği olan kameralar ile birlikte bireysel kullanıcılar büyük çaplı stüdyolarla rekabet edecek şekilde ve daha düşük bütçeli işler üretilebilmektedir.
Videoya olan ilgin ne zaman ve nasıl başladı?
Sıradan olacak ama çocukken eliyle kadraj yapan çocuklardandım. Kara kutuya hep ilgi duyardım ve anın hareketli bir şekilde kayda alınması bana hep mucizevi gelirdi. Lisede kısa film yarışmalarına katılırdım. Daha sonra iletişim fakültesini tercih ettim ve aynı alanda yüksek lisans yaptım.
Bu alanda şimdiye kadar neler yaptın? Şimdiden sonraki planların neler?
Sektöre video editör olarak başladım. Çeşitli TV kanallarında çalıştıktan sonra kendi ekipmanımı alıp prodüksiyon firmalarına ve ajanslara yöneldim. Şimdilerde freelance olarak proje bazlı çalışmaktayım. Hedefim biraz daha videoart kariyerine yönelmek. Film, belgesel gibi büyük projeler olmadan da video ile sanat yapılabilir düşüncesindeyim. Video teknolojileri çok hızlı gelişse de yapılan işler aynı oluyor. Güzel video projeleri sanat galerilerindeki yerini alabilir.
Çekim ya da kurgu yaparken genelde nasıl bir tarz benimsiyorsun?
Bu konuda müşterinin beklentisi büyük ölçüde belirleyici oluyor. Genellikle insanların alıştığı görüntüleri tekrarlamamı bekliyorlar yine de kaçamak yapıp kabul ettirdiğim tarzlar oluyor. Ben giriş-gelişme-sonuçtan oluşan bir hikayeyi değil; sonucu başta verdikten sonra girişe geçen, gelişmeyi belli aralıklarla kullanan; karma ama kendi içinde bir düzeni olan çalışma şeklini benimsiyorum.
Yaptığın çalışmalar arasında seni en çok heyecanlandıran hangisi oldu?
Türkiye’nin ilk Real-Time Camera Tracking – 3D Video Mapping ile yapılmıs reklam filmi olan Arçelik #HomeWhiz benim için önemliydi. Backstage ve making of tarafını kendi ekipmanlarımla üstlendim. Video ile mühendisliğin birleştiği işler çok ilgimi çekiyor.
Türkiye’de videographer olmak ile ilgili neler söyleyebilirsin? Zorlu ve keyifli yanları neler?
Türkiye’de videographer’ın ne olduğu henüz yaygın olarak bilinmiyor. Firmalar büyük bütçelerle prodüksiyon firmalarına verdikleri işin benzer kalitede ve düşük bütçeyle videographer’lar tarafından da yapılabileceğinin farkında değil. Videographer’ın elinde ekip gerektiren bir iş olduğu zaman, bu ekibi yine kendisi ve yine daha düşük maliyetle kurabiliyor. Örneğin tek başıma üstlendiğim bir TEDx etkinliği için, kendi ekibimi kurmuştum ve ekipmanımı ayarlayarak güzel bir iş çıkarmıştık. Zorlu tarafı ise müşterilerin çoğunun gelenekçi olması ve ipleri bize bırakmaması. Daha önce başarılı olamadığı halde, yeni bir pencereden bakılması umuduyla çalıştıkları videographer’lara alan tanımayıp kendi bildiklerini yaptırmaya çalışan bir sektörle karşı karşıyayız. Yani gençlere güven pek yok çok kontrolcü bir sektör 🙂
Farklı farklı sektörlerde çalışıyorsun ama illa ki bir favorin vardır?
Fashion işleri favorimdir. Hem özgün olmama izin veriliyor hem de yeniliklere açık bir sektör. Moda, imagoloji ve beden dilinin zirvede olduğu bir yer; zarafet ve ahenk çok önemli. Videoya bunu yansıtabilmek eğlenceli oluyor.
Bu alanda örnek aldığın isimler?
Bu alan yeni olduğundan pek öncüsü de yok aslına bakarsanız. Takip edebileceğimiz bir idol yok, her şey çok hızlı gelişiyor. Kamera teknolojilerinin bireyler tarafından iyi kullanılmaya başlaması ve projelerin takım işlerinden bireysel işlere indirgenmesi çok yeni bir gelişme.
Birlikte çalışmak istediğin marka/kampanya/isim?
Genel olarak reklam ajanslarıyla doğrudan çalışmak istiyorum. Viral projeleri yalnız ya da küçük bir ekiple layığıyla yapabiliriz. Artık küçük kameraların büyük işler yapma vakti.
Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign’in Ekim 2016 sayısında yayımlanmıştır.