İstanbul Comics and Art Festival (İCAF) bu sene 7-8-9 Eylül’de Club Quarier Moda’da gerçekleşecek. Kamusal alan enstalasyonları, çizgi roman ve illüstrasyon stand ve sergileri, katılıma açık atölyeleri, sanatçı katılımlı seminerleri, albüm kapakları sergisi, şehre ve hayata ilişkin çizgi dünyası ve farklı sanat disiplinleri üzerinden yaratıcı deneyim alanları sunan ve bu sene “kimlik“ temasıyla düzenlenecek festivalde kadın kimliğine ise özel bir yer veriliyor.
Bu doğrultuda da ICAF graffiti alanında kadın graffiticileri ağırlıyor. Bir kadın olarak sokakta var olmak üzerinden gerçekleşecek çalışmalar kapsamında graffiti alanındaki sanatçılar Gamze Yalçın, Fulya Hocaoğlu, Sinem Yıldırım ve Afganistanlı Shamsia Hassani ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Sinem Yıldırım
Graffiti ile tanışmanız ve yaratıcılığınızı keşfetmeniz nasıl oldu?
Graffiti ile okul yıllarımda tanıştım. O zamanlar sokaklara, mekanlara arkadaşlarla bir şeyler karalıyorduk. Sonrasında daha çok mekanlarda çalışmaya başladım. Graffiti – Mural çalışmaları, iç mekanlarda kullanmak istiyordum. Bu fırsatı yakaladım sonrasında.
Nelerden ve kimlerden ilham alıyorsunuz?
Jonas Wood, David Hockney, Mark Ryden, Takashi Murakami, Stefan Sagmeister, Darren Aronosfsky. Bu isimler işlerini hayranlıkla takip ettiğim isimler. Aynı disiplinler olmasa da bir şekilde işlerime etkisi oluyor. Onun dışında en büyük ilham kaynağım ‘doğa’.
Etkinlikten neler bekliyorsunuz, özellikle tanışmak istediğiniz birileri var mı?
Açıkcası çok heyecanlıyım, orada arkadaşlarla, izleyicilerle birlikte resim yapabilecek olmak çok heyecan ve mutluluk verici.
Gelecekte neler yapmayı planlıyorsunuz?
Gelecekte de resim yapıyor olmayı planlıyorum. Şimdilik en yakın kişisel sergi projem var onu gerçekleştirmek benim için çok önemli. Üzerinde çalışıyorum .
Mekanların ruhunu tasarımlarınıza nasıl yansıtıyorsunuz?
Her mekan zaten konsepti gereği az çok anlatıyor kendini. Ben sadece onu yansıtmaya çalışıyorum. Mekanı yansıtacak, ziyaretçileri şaşırtmak ve heyecanlandırmak birinci amacım oluyor. Birçok taslak sonucu istediğimiz sonuca ulaşıyoruz, gerisi sadece boyamak.
Fulya Hocaoğlu
Graffiti ile tanışmanız ve yaratıcılığınızı keşfetmeniz nasıl oldu?
Güzel sanatlar çevresinde olduğum için sanatla alakalı pek çok tekniği merak ve takip ediyordum, çevremde de sokak sanatıyla ilgilenen yakın arkadaşlarım vardı. Denemek için gerekli motivasyon cebimdeydi. 2010 yılında bir street art festivalinde ilk duvar işimi yaptım ve devamı geldi.
Nelerden ve kimlerden ilham alıyorsunuz?
Üretimimin içeriğinden, kendimi hayatta konumlandırdığım yere kadar birçok şeyi, gördüğüm, haberdar olduğum, temas ettiğim veya maruz kaldığım şeylerin etkileri oluşturuyor. Mikrodan makroya evrende beni etkileyen ne varsa ilham olabiliyor. Şu sanatçı, bu akım veya tema diye kısıtlayamıyorum.
Etkinlikten neler bekliyorsunuz, özellikle tanışmak istediğiniz birileri var mı?
Bu yıl etkinlikte beni heyecanlandıran, dört kadının graffiti alanında olacak olması. Özellikle Orta Doğu topraklarında kadınların sesi ve talepleri daha bir toplumsal baskıya maruz. Dolayısıyla söyleyecek daha fazla şeyleri var. Yan yana bir şeyler anlatacağımız için heyecanlıyım. Üç gün boyunca karşılaşacağım, sadece üretimin ve yaratıcı fikirlerin paylaşılıp çoğalacağı bir etkinliğin parçası olacak herkesle tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Çalışmalarınızda edebiyat figürleri üzerine yoğunlaşmışsınız. Buna ağırlık vermenizin özel bir sebebi var mı?
Bir kısmını bazı dergiler için çizdim ama işlerimin geneline bakıldığında yoğunlaştığım tarafın edebiyat olmadığını söyleyebilirim. Onlar daha ziyade kişiliklerinden ve işaret ettiklerinden etkilendiğim yazarlar veya kitap karakterlerinin etkisinde çıkan keyfi eskizler.
Gamze Yalçın
Graffiti ile tanışmanız ve yaratıcılığınızı keşfetmeniz nasıl oldu?
Nelerden ve kimlerden ilham alıyorsunuz?
Etkinlikten neler bekliyorsunuz, özellikle tanışmak istediğiniz birileri var mı?
Gelecekte neler yapmayı planlıyorsunuz?
İç mimarlık okumanızın çalışmalarınıza yansımaları oldu mu?