Şehir adidas Originals ile yeniden tanımlanıyor

Trendleri belirleyenlerin tercihi olan günlük yaşam tasarımlarıyla Y kuşağının hayatında önemli bir yeri olan adidas Originals bu sonbaharda etkinlikleriyle şehre ilham veriyor.

Sokak stilinin ayrılmaz bir parçası olan tasarımlarıyla sneaker kültürüne de önemli bir katkıda bulunan adidas Originals, marka olmanın ötesinde moda, sanat, kültür ve müzik buluşmalarıyla hepimizin hayatına renk katıyor.

adidas Originals sadece tasarımlarıyla değil reklam kampanyalarıyla da bizlere ilham kaynağı oluyor. Bu yıl hayata geçen “ORIGINAL is never finished” kampanyasında birbirinden etkileyici reklam filmlerini ortaya çıkaran marka, reklam filmlerinde Kendall Jenner’dan Snoop Dogg’a, James Harden’dan Young Thug’a kadar mesleğine başarılı ve tüm dünyada bir ikon olan isimlerle çalıştı.

 

adidas Originals’ın Eylül ayındaki yeni heyecanı ise 90’lı yıllardan günümüze büyük ölçekli bir kültürü taşıyan yeni modeli EQT. EQT salt bir amaçla doğdu, nihai bir bütünlük ile geliştirildi ve bu esnada 90’lı yıllara saygı duruşunda bulunmayı da ihmal etmedi. Tasarım hikayesi “Esas olan her şey, olmayan hiçbir şey” felsefesine dayanan EQT, adidas Originals’ın Eylül ayında hayata geçireceği etkinliklerin de ilham kaynağı oluyor. adidas’ın tüm dünya metropollerinde hayata geçirdiği ‘Key City Attack’ projesinin bir ayağı olarak gerçekleştirilecek etkinlikler şehrin ilhamından hareketle, markayı şehrin kendisiyle beraber yeniden tanımlayacak.

Biz de 23 Eylül’de adidas Originals Nişantaşı mağazasında bir workshop’a imza atacak olan dövme sanatçısı Yeliz Özcan ile konuştuk.

Öncelikle seni tanıyalım. Yeliz Özcan kimdir?

1 Kasım 1989 Beyoğlu doğumluyum, Galata’da şirin bir evde oturuyorum. Yaklaşık 14-15 senedir sanatın ilgimi çeken alanlarında eğitimler almaya çalışıyorum.

Dövme sanatçısı olmaya nasıl karar verdin? İyi bir dövme sanatçısı olmak için nasıl bir eğitim aldın ya da kendini geliştirmek için neler yaptın?

20 yaşındayken Kadıköy’de bir stüdyoda tasarımını kendim yaptığım ilk dövmemi yaptırdım. Yaratmak ve uygulama kısımları çok ilgimi çekmişti, o sıralar Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğrenciydim. Üniversiteyi bitirdikten sonra herkesin bocaladığı bir dönem vardır… Ben de aynı dönemdeyken bir arkadaşımın yardımıyla dövme yapmayı öğrendim. Önceleri hobi amaçlı bu işi yaparken daha sonra Türkiye’de hatırı sayılır dövmecilerle çalıştım. Şu anda dövme yapmak hayatımın merkezi diyebilirim.

Özellikle”suluboya efektli dövmeler” konusundaki başarıların son derece dikkat çekiyor. Bu en başından beri oluşturmak istediğin tarz mıydı yoksa zamanla mı gelişti?

3 yıl boyunca her tarzı deneyip istediğimi bulmam yorucu ve uzun bir süreç olurdu. Dövmeye ilk başladığım zaman suluboya dövme yeni popüler oluyordu ve benim de ilgimi bu şekilde çekti, resim yapmak konusunda da en sevdiğim malzeme suluboyadır.

Suluboya tarzını realistik ve geometrik tarzlarla birleştirmeye çalışıyorum, tarz olarak modern ve yeniliğe açığım. Yaratıcılığın sonu yok. Renklerle oynamak hoşuma gidiyor.

Dövme yaptırmak için seni seçenlerin yaş aralığı nedir? Y kuşağının büyük bir ağırlığı var diyebilir misin?

Benimle çalışan kişilerin çoğunluğunu Y kuşağı oluşturuyor diyebilirim, genellikle 25-35 yaş aralığı ile çalışıyorum.

Dövme yaparken sana neler / kimler ilham veriyor?

Müziğin ilhamı hep benimle… Müzik dinlemeyi çok seviyorum, çalışırken arka planda mutlaka bir ezgi olmasını istiyorum. Tasarım aşamasında ise öncelikle istenilenlere bir göz atarım daha sonra kendi tarzımı nasıl yansıtabilirim buna cevap ararım.

Örnek aldığın isimler kimler?

Dövme sanatçısı olarak; Brezilyalı dövme sanatçısı Rodrigo Tas, Los Angeles ve birçok ülkede çalışma sergilemiş Ivana, yine Brezilya’dan Felipe Bernardes, Türkiye’den de renk kullanımında Resat Gül sevdiğim ve örnek aldığım sanatçılar.

Konu suluboya olunca resim konusundan en çok Lora Zombie’nin çalışmalarını beğeniyorum.

Geleceğe dair en büyük hedefin ne?

Dünya çapında tanınmış işler yapmak istiyorum, dövmelerime bakıldığında “bunu o yapmış” denmesi en büyük gururum olabilir.

23 Eylül’de adidas Originals Nişantaşı magazasında bir workshop’ın olacak, burada hangi konular ve başlıklar üzerinde duracaksın?

Dövme bence sokak stilinin en ayrılmaz parçalarından biri. Bu açıdan da adidas Originals gibi stiliyle sokağa yön veren bir marka iş birliği beni çok mutlu etti. Workshop 2 aşamadan oluşacak. Önce katılımcılarımızla sohbet ederek; dövme yaptırmaya karar verme süreci ve ardından kendilerini, tasarladıkları şekilleri sanatçıya nasıl aktarabileceklerine dair konuşacağız. Birlikte çalıştığım Tattoom Galley’deki ekip arkadaşlarım da bana bu konuda yardım edecekler.

Workshop kısmında ise daha çok performans üzerine çalışacağız, çalışacağız diyorum çünkü; konuklarımızın da işin içine dahil olması için aklımda ilgilerini çekecekleri düşündüğüm bir fikir var 🙂

Dövme sanatçısı olmak isteyen gençlere bir önerin var mı?

Beğendikleri sanatçılarla çalışabilirler, dövme yapmaya başlamak demek makina alıp işe girişmek demek değildir. Doğru insanlardan doğru olanı daha kısa sürede öğrenebilirler.

Bu yazı ilk olarak JR. by Campaign Eylül 2017 sayısında yayımlanmıştır.